12. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5348 Karar No: 2019/1136 Karar Tarihi: 04.02.2019
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/5348 Esas 2019/1136 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlu tarafından belediye yönetimine ödeme yapıldığı ve idarenin hesaplarına haksız olarak haciz konulduğu iddiasıyla dava açılmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yasa'nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; \"Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir\" düzenlemeleri yer almaktadır. Bu nedenle, mahkeme ödemeye ilişkin delil ve belgeler topladıktan sonra, gerektiğinde bilirkişi raporu da aldırılarak, ödeme tarihi itibariyle dosyanın infaz edilip edilmediğinin tespiti halinde, nispi vekalet ücreti ve harç hesaplanmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptaline karar vermelidir. İnfaz edilmemiş ise vekalet ücretinin ve harcın nispi olarak belirlenebileceği düşünülerek buna göre yapılacak hesaplamaya göre sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararı, bu nedenlerle BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri ise 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6. maddesinin
12. Hukuk Dairesi 2018/5348 E. , 2019/1136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kamulaştırmasız el atma tazminatına ilişkin olarak borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde; borçlu ... Genel Müdürlüğü" nün icra mahkemesine başvurusunda; icra dosyasına 28/01/2014 tarihinde ödeme yapıldığını, maktu hesaplanması gereken vekalet ücreti ve harçların, icra müdürlüğünce nispi hesaplandığını, idarenin hesaplarına haksız olarak haciz konulduğunu belirterek, haksız konulan hacizlerin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ""Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir."", yine aynı maddenin 13. fıkrasında da; ""04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması halinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır"" düzenlemeleri yer almaktadır. Öte yandan 6487 sayılı Yasa"yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarih ve 2013/95 Esas 2014/176 sayılı Kararı ile iptal edilmiş ise de; somut olayda; 28/01/2014 tarihinde ödeme yapıldığı iddia edilmekle bu tarih itibariyle henüz maktu vekalet ücreti uygulamasına yönelik yukarıda açıklaması yapılan Yasa hükmü iptal edilmemiş olduğundan, borçlu belediye tarafından yapılan ödemenin dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının tespiti gerekir. O halde, mahkemece; ödemeye ilişkin delil ve belgeler toplandıktan sonra, gerektiğinde bilirkişi raporu da aldırılarak, ödeme tarihi itibariyle dosyanın infaz edildiğinin tespiti halinde, nispi vekalet ücreti ve harç hesaplanmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptaline, infaz edilmemiş ise vekalet ücretinin ve harcın nispi olarak belirlenebileceği düşünülerek buna göre yapılacak hesaplamaya göre sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.