Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/33436
Karar No: 2019/2939
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/33436 Esas 2019/2939 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işverenin eski kayınpederi olduğu davacı, işyerinde 1996 Haziran ayında çalışmaya başlamış ve 15 yıl boyunca yönetici ve muhasebe sorumlusu olarak çalışmıştır. Ancak 2011 yılı Ocak ayında eşinden boşanmasıyla iş akdinin sona erdirildiği iddiasıyla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacağının davalıdan tahsili için dava açmıştır. Davalı ise davacının sorumluluklarını yerine getirmediğini, müşterilere kötüleme yaptığını ve iş barışının sağlanamayacağı nedenleriyle haklı nedenle iş akdini feshettiğini savunmuştur. Mahkeme davacının iş akdinin feshedilmesinin haksız olduğuna ve kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak fazla çalışma talebi reddedilmiştir. Kararın temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay, mahkemenin kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi ve fazla çalışma talebinin reddi kararını hatalı bulmuştur.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu madde 17, 18, 19.
9. Hukuk Dairesi         2015/33436 E.  ,  2019/2939 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin eski kayınpederi olan davalıya ait işyerinde sigorta kayıtlarında görüleceği üzere 1996 Haziran ayında işe başladığını, 15 yıl boyunca aynı firmada yönetici ve muhasebe sorumlusu olarak çalıştığını, 2011 yılı Ocak ayında eşinden boşanmasıyla kayınpederinin işyerine almadığını ve iş akdinin sona erdirdiğini, istifa mektubu imzalatılmak istendiğini, kabul edilmeyince gerçeğe aykırı tutanak düzenlendiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının eski gelin olduğundan süresinde işe gelmediğini, sorumluluklarını yerine getirmemesinin sorun edilmediğini, çocukların velayetinin davacıdayken mahkeme kararı ile davalının oğluna verildiğini, davacının rakip firmada çalışmaya başladığı ve davalı müşterilerine teklifler verdiğini, fesih ihbarının rakip firmada iş ilişkisi kurduğu zaman tebliğ edildiğini, işe gelmediğini, boşanma sürecinde irtibatı kopardığını, devamsızlık sadakat borcu, müşterilere davalıyı kötüleme, iş barışının sağlanamayacağının anlaşılması üzerine haklı sebeple iş akdinin feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının davalı işverenlik nezdinde Kuruma bildirilen süre kadar çalıştığı, eşi ile aralarındaki boşanma sürecinde sigortasının bildirilmeye devam edildiği, ... isimli işveren yanında çalışmaya başlaması ile birlikte sigortasının iptal edildiği, davacının iradi bir feshinin olduğu gibi, işveren tarafından devamsızlık ve sadakat borcuna yönelik eylemler nedeniyle de fesih olgusunun gerçekleştirildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı, fazla çalışma yaptığı yönündeki iddiasını tanık beyanları ile ispat edemediği, 3 yıllık izinlerini kullanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Davacı, eski kayınpederi olan davalıya ait işyerinde 1996 Haziran ayında işe başladığını, 15 yıl boyunca aynı firmada yönetici ve muhasebe sorumlusu olarak çalıştığını, 2011 yılı Ocak ayında eşinden boşanmasıyla kayınpederinin işyerine almadığını ve iş akdini sona erdirdiğini, istifa mektubu imzalatılmak istendiğini, kabul edilmeyince gerçeğe aykırı tutanak düzenlendiğini iddia etmiştir.
    Davalı ise davacının eski gelini olduğundan süresinde işe gelmediğini, sorumluluklarını yerine getirmemesinin sorun edilmediğini, davacının rakip firmada çalışmaya başladığı ve davalı müşterilerine teklifler verdiğini, fesih ihbarının rakip firmada iş ilişkisi kurduğu zaman tebliğ edildiğini, işe gelmediğini, boşanma sürecinde irtibatı kopardığını, devamsızlık yapması, sadakat borcuna aykırılık, müşterilere davalıyı kötülemesi nedeniyle iş barışının sağlanamayacağının anlaşılması üzerine haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının ... isimli işveren yanında çalışmaya başlaması ile birlikte sigortasının iptal edildiği, davacının iradi bir feshinin olduğu gibi, işveren tarafından devamsızlık ve sadakat borcuna yönelik eylemler nedeniyle de fesih olgusunun gerçekleştirildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığına karar verilmiştir.
    Dosyada yer alan SGK kayıtları incelendiğinde davacının davalıya ait işyerinde 01.10.1996 tarihinde çalışmaya başladığı, kesintisiz şekilde 25.01.2011 tarihine kadar çalıştığı, 11.01.2012 tarihinde ise başka bir işyerinde çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan dosyada yere alan ... Aile Mahkemesinin ... Esas, 2011/596 Karar sayılı kararı incelendiğinde ise davalının oğlunun davacı aleyhine 25.11.2010 tarihinde boşanma davası açtığı, davanın 23.06.2011 tarihinde kabulüne karar verildiği, kararın 26.10.2011 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
    Davalı tarafından sunulan 31.12.2010 tarihli tutanak incelendiğinde, davacının 2010 yılı Aralık ayı boyunca işe gelmediği belirtilerek ... ve ... tarafından imzalanmış, 25.01.2011 tarihli tutanakta ise davacının 2011 yılı Ocak ayı boyunca işe gelmediği belirtilerek ... ve ... tarafından imzalanmıştır.
    Tutanak tanıklarından davacı tanığı ... 22.01.2015 tarihli celsede “... Benim gözlemlediğim kadarıyla, davacı üç veya beş yıl kadar davalı iş yerinde fiili olarak çalıştı. Boşanana kadar orada çalıştığına şahitlik edebilirim. Eşiyle arası işyerindeki bir bayan yüzünden açıldı ve işyerinden uzaklaştırdılar sonra da işten çıkardılar. 2000 Haziran 2011 Ağustos ayları arasında davalı işyerinde çalıştım, ... davacı fazla mesaiye kalıyordu, aynı şirket olduğu için Önder mi yoksa Mustafa ile mi çalışıyor, bunu bilemem, davacı şirketten ayrıldığı sıralarda yardım mahiyetinde ... isimli bir şahsın yanında ücret maksatlı değil tamamen yardım maksatlı olarak çalıştım” beyanında, davacı tanığı ",.. boşanma sebebiyle işten çıkarıldığını biliyorum.” beyanında, davacı tanığı ... “Davacının boşanma sebebiyle işten ayrıldığını biliyorum, davacı eşinden ayrılma sürecinde benim yanıma geldi, beraber çalıştık.” beyanında bulunmuştur.
    Tutanak tanıklarından davalı tanığı ... 22.01.2015 tarihli celsede “Ben halen şirkette çalışıyorum. Davacı boşanma nedeniyle işten çıktı. 01/05/1986 yılında işe girdim halen çalışmaktayım.” beyanında bulunmuştur.
    Dosyada yer alan belgeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacı hakkında devamsızlığa ilişkin tutanaklarda tarihlerin toplu olarak belirtildiği, boşanma davasının 25.11.2010 tarihinde açıldığı, hemen akabinde devamsızlık tutanaklarının düzenlendiği, özellikle tutanak tanıklarının beyanları dikkate alındığında, davacının iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği anlaşılmış olup, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi hatalıdır.
    3- Davacı fazla çalışma talebinde bulunmuş, Mahkemece talebin reddine karar verilmiştir.
    Tanık beyanları ve özellikle davalı tanığı ...’ın beyanı doğrultusunda davacının haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı sonucu çıkmaktadır. Bu nedenle gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınarak davacının fazla çalışmaya yönelik talebi hakkında karar verilmelidir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi