15. Hukuk Dairesi 2018/53 E. , 2018/1795 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen dava ise gecikme nedeniyle cezai şart alacağının ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece birleşen davada ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-30.01.2012 (tarafların beyanlarına göre) tarihli sözleşme ile taşeron ..., yüklenici ... İnş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti."nin yapımını üstlendiği ... ... Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Derslik ve Merkezi Birimler İnşaatı işinin ahşap kalıp ve beton döküm işçiliklerinin yapımını 4. maddede kararlaştırılan birim fiyat üzerinden üstlenmiştir. Sözleşmenin 5. maddesine göre bitim süresi 30.12.2012 olup, aynı maddenin son cümlesinde bu kesin süre içerisinde taahhüt edilen işler ifa edilmediği takdirde beher gün için keşif bedelinin %0,3"ü cezanın taşeron hakedişinden kesileceği kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre işin 08.05.2013 tarihinde ve 75 gün gecikme ile tamamlanıp teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Bilirkişi kurulu keşfe bağlı olarak düzenlediği 07.04.2015 tarihli kök raporunda gerçekleştirilen imalât bedelini ve bundan taşerona ödenen bedeli hesaplayarak ödenmeyen imalât bedelinin 48.037,95 TL, cezai şart tutarının da 79.012,76 TL olduğunu belirtmiştir. İtiraz üzerine alınan ek raporunda cezai şart miktarını değiştirmemiş, taşeronun gerçekleştirdiği imalât miktarını 324.311,82 TL"ye düşürmüş ve yapılan ödemeyi mahsup ederek ödenmesi gereken miktarı 21.181,95 TL olarak hesaplamıştır. Ek raporda, kök raporla olan farklılığın nedeni açıklanmadığı gibi tarafların rapora itirazları da gerekçeli olarak cevaplandırılmamıştır. Ayrıca taşeronun fazla imalât iddiası bulunduğu halde fazla imalât yapıp yapmadığı, bunun iş süresine
etkisinin olup olmadığı ve miktarı araştırılıp tartışılmamıştır. Keza ek raporda taşeronun imalât bedeli düşürülmesine ve sözleşmenin 5. maddesinde, cezai şartın belirlenecek bu bedele göre hesaplanacağı öngörülmesine rağmen ek raporda cezai şartla ilgili bu konuda değerlendirme de yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan asıl davada talep edilen hak edilip ödenmeyen iş bedeli ile ilgili tarafların itirazlarını ayrı ayrı inceleyip cevaplandırmak ve özellikle ..."in gerçekleştirdiği F bloktaki imalât yönünden kök ve ek raporda farklılığın nedenini gerekçeli olarak tartışıp izah etmek, birleşen cezai şartla ilgili yüklenicinin açtığı dava yönünden de taşeronunun sözleşme dışı fazla imalât yapıp yapmadığı, yapmışsa bunun iş süresine etkisi konusunu değerlendirip buna göre gecikme süresi ve asıl dava ile ilgili bozmadan sonra yapılacak incelemeye göre taşeronun hesaplanacak hak ettiği bedel (cezai şarta esas olacak keşif bedeli) üzerinden cezai şart alacağının miktarı konusunda gerekçeli mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile asıl ve birleşen davada yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan birleşen davada kabul edilen alacak ile ilgili davadan önce temerrüt ihtarı olmadığı gibi kesin vade de bulunmadığından birleşen dosya davalısı taşeronun temyizi de dikkate alınarak birleşen dava yönünden dava dilekçesinde talep edilen miktara birleşen dava tarihinden, ıslahla arttırılan bölüme de ıslah harcının yatırıldığı tarihten faiz yürütülmesi gerekirken tamamına birleşen dava tarihinden faiz uygulanması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükümün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.