19. Ceza Dairesi 2021/318 E. , 2021/7196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararların niteliği ve suç tarihlerine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan, CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen ve temyiz dilekçesiyle katılma talebinde bulunan suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ..."ın yokluğunda verilen 02/06/2016 tarihli hükmün tebliğinin cezaevi aracılığı ile yapıldığı ancak kararın cezaevinde tebliğinin CMK"nun 35/2-3 maddesine göre okunmak-anlatılmak suretiyle yapılması gerekirken, 16/06/2016 tarihli tutanakta "Okumak almak suretiyle tebellüğ ettiği" belirtilerek yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanık ... müdafinin temyizinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I)Sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararlarına yönelik sanık ... müdafi, sanık ... müdafi ve katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Beraat hükümleri katılan vekili tarafından hükmün esasına yönelik, sanıklar müdafileri tarafından ise sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik ayrı ayrı temyiz edilmekle;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.11.2013 tarih, 2013/7-65 Esas ve 2013/446 sayılı kararı ile 01.10.2013 gün ve 231-396 ile 1304-397 sayılı kararlarında ayrıntılarına yer verildiği üzere; beraat eden sanığın ya da sanık adına müdafiinin, gerekçesi dışında esasen temyiz edemediği hükmü yalnızca vekalet ücretine yönelik olarak temyiz etmesi halinde, gerekçeye yönelik temyiz başvurusu bulunmadığından, Yargıtayca yapılacak temyiz incelemesinin vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapılması gerektiği, ayrıca yargılama gideri hüküm niteliğinde olmayıp, hükme bağlı tamamlayıcı bir parça olarak kabul edildiğinden, kanun yolu açısından asıl hükmün bağlı olduğu kurallara tâbi olduğu gibi, yalnızca vekalet ücreti ile sınırlı bir temyiz başvurusunun yapıldığı durumlarda da, temyiz edilebilirlik sınırı olarak HUMK"nun 427. maddesindeki düzenleme belirleyici olmayacağı ve asıl hükmün tâbi olduğu temyiz edilebilirlik ölçüsünün esas alınacağı cihetle;
5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle uygulanması zorunlu olan 1412 sayılı CMUK"nin 305. maddesi uyarınca “Yukarı sınırı onmilyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,” kesin olup, bu hükümler hakkında temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63/10. maddesinde yer alan “Bu Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket edenler bin günden beş bin güne kadar; ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme ile 5237 sayılı TCK’nin 52/2. maddesindeki “En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” hükmü birlikte dikkate alındığında, 5809 sayılı Kanunun 63/10. maddesinde düzenlenen, sanığa atılı suçun üst sınırı 100 gün adli para cezası olup, TCK 52/2 gereğince bir gün karşılığı da en üst sınır olan 100 TL üzerinden adli para cezasına hükmedilmesi halinde dahi sonuç cezanın 10.000 TL adli para cezasını geçmeyeceği, dolayısıyla bu suçtan verilen beraat hükümlerinin 1412 sayılı CMUK"nin 305/1-2 maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının altında kalacağı ve temyiz olanağının bulunmadığı cihetle, sanık ... müdafi, sanık ... müdafi ile katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz taleplerinin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, REDDİNE,
II) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarına yönelik katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
14.04.2011 gün ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 23. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı” şeklinde yapılan değişiklik ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklindeki geçici 2. maddesi göz önünde bulundurulduğunda, 14.04.2011 tarihinden sonra doğrudan hükmolunan 3.000 Türk Lirası dahil adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükmünün kesin nitelikte olduğu cihetle, katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak, REDDİNE, 24/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.