4. Hukuk Dairesi 2019/960 E. , 2019/3054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/06/2009 (asıl)-13/11/2009 (birleşen 2009/228)-01/12/2011 (birleşen 2011/281) günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada menfi tespit, birleşen davalarda alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 14/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Temlik alan dahili davalı ..."nun temyiz itirazları yönünden;
Asıl dava, menfi tespit, birleşen 2009/228 esas sayılı dava alacak, birleşen 2011/281 esas sayılı dava kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı ... aleyhine açtığı asıl davada; davalının müvekkili belediyede başkatip olarak görev yaptığını, maaşlarının ödenmediği gerekçesi ile belediye aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2008/5 ve 2009/21 esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, adı geçenin 2007-2008 yılları maaş alacağının 8.538,56 TL olduğunu, davalının icra dosyalarında toplam 31.236,00 TL"nin tahsilini istediğini belirterek, davalıya 22.697,44 TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin 2001 yılından beri ücretlerini alamadığını, daha fazla alacağı olduğunu belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında 29/05/2014 tarihinde davalı ..., icra dosyalarındaki alacaklarını ferileri ile birlikte ..."na temlik etmiş, davacının talebi üzerine adı geçen davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, 08/07/2013 tarihli rapor hükme esas alınarak ve icra dosyası borçları yargılama sırasında ödendiğinden davanın İİK"nın 72. maddesi uyarınca istirdat davasına dönüştüğü belirtilerek asıl davanın kısmen kabulüne, toplam 19.418,98 TL"nin temlik alan dahili davalı ..."ndan tahsiline karar verilmiştir.
11/02/2016 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından, alacağın temlik edildiği ve temlik alan tarafından tahsil edildiği belirtilerek asıl davanın temlik alana yöneltilmesi talep edilmiş, mahkemece bu istem kabul edilerek duruşma zaptının ve dava dilekçesinin temlik alana tebliğine karar verilmiştir. Ancak tebligat mazbatasına göre; adı geçene yalnızca duruşma zaptı tebliğ edilmiştir. Temlik alan vekili tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediği, dava hakkında bilgileri bulunmadığı belirtilerek dava dilekçesinin tebliği talep edilmiştir. Takip eden celseye ise mazeret dilekçesi gönderilmiştir. Mahkemece yargılamanın gecikmesine sebebiyet vermemek için temlik alan vekilinin yokluğunda yargılamaya devam olunduğu açıklanarak hüküm tefhim edilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve Anayasanın 36. maddesine göre, herkes, yasal yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, HMK"nın 27. maddesinde düzenlenen hukukî dinlenilme hakkını da kapsar. Anılan maddeye göre bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Hukukî dinlenilme hakkına aykırılık, kanun yolu incelemesinde re’sen dikkat alınır ve bozma sebebidir. Dava dilekçesi dahili davalı temlik alana tebliğ edilmeden hakkında hüküm kurulması adı geçenin savunma ve hukukî dinlenilme hakkının ihlalidir. Asıl dava dilekçesi dahili davalıya usulünce tebliğ edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın temlik alan yararına bozulması gerekmiş, bozma nedenine göre tarafların asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre birleşen 2009/228 esas sayılı dava yönünden davacının tüm, davalı ..."nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3- Davalı ..."nın birleşen 2009/228 esas sayılı davaya yönelik diğer temyiz itirazına gelince;
Davacı vekili davalı ... aleyhine açtığı birleşen 2009/228 esas sayılı davada; davalının 2009 yılı mart ayına kadar belediyede görev yaptığını, görev yaptığı sürede maaşını alması gerekenden fazla aldığını, bunun yanında müvekkiline ait lojmanda oturduğu halde kira ödemediği gibi oturduğu dönemin elektrik ve su giderlerini de karşılamadan lojmandan ayrıldığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve ek raporlarda; lojman kirası ile elektrik ve su giderine yönelik istemle ilgili delil bulunmadığının bildirilmesi üzerine davacı ... tarafından dosyaya, belediye görevlileri tarafından imzalanmış 01/03/2013 tarihli, diğer bir deyişle yargılama sırasında düzenlenmiş bir tutanak ibraz edilmiştir. Bu tutanakta davacının lojmanda 01/01/2006 tarihinden 25/05/2009 tarihine kadar oturmuş olduğu bildirilmiştir. Hükme esas alınan 08/07/2013 tarihli ek raporda; kök rapordan sonra sunulan bu belgenin geçerliliğinin takdiri mahkemeye ait olmak üzere tutanak ve eki listeler ile Milli Emlak Tebliğlerinden yararlanılarak belirtilen dönemler için lojman kirası, elektrik ve su gideri hesaplanmış, mahkemece de bu alacakların davalı ..."den tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamında lojmanın davalıya teslim edildiğine ve davalı tarafından kullanıldığına dair delil bulunmamakta olup, sonradan düzenlenen 01/03/2013 tarihli tutanak da ispata yeterli değildir. Lojman kirası ile elektrik ve su giderine ilişkin istemin tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
4-Davacı ve davalı ..."nın birleşen 2011/281 esas sayılı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen asıl davaya yönelik kararın, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı temlik alan ... yararına, birleşen 2009/228 esas sayılı davaya yönelik kararın (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalı ..."nın birleşen 2009/228 esas sayılı davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle, davacı ve davalı ..."nın birleşen 2011/281 esas sayılı davaya yönelik temyiz itirazlarının (4) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine, asıl davaya ilişkin bozma nedenine göre tarafların asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalı ... ve ..."ndan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 23/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.