Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11130 Esas 2014/22684 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11130
Karar No: 2014/22684

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11130 Esas 2014/22684 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/11130 E.  ,  2014/22684 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminatlar, tedbir nafakaları ve iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı (koca) tarafından ise; tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Tebligat Kanununun 20"inci ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21"inci ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30"uncu maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur. Olayda dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin mazbatada muhatabın adreste bulunmama sebebi tevsik edilmediği gibi tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini temin bakımından yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da durumun bildirildiğine dair şerh bulunmamaktadır. Bu haliyle davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği geçersizdir. Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Bu durumda muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur (Teb, K. md. 32). Bu nedenle yetki itirazı süresindedir. Davalı koca usulünce yetki itirazında bulunmuştur. İtirazın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187/2. maddesi gereğince yetki itirazı bir ilk itiraz olup Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi uyarınca hadise ( HUMK. md. 222 vd.) şeklinde incelenmesi gerekir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK. md. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK. md. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise
    mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece davalının yetki itirazının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 222. vd. maddeleri hükümlerine paralel olan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınması, gösterildiği takdirde toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalının yetki itirazı dışındaki diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.11.2014(Prş.)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.