Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7204
Karar No: 2015/14028
Karar Tarihi: 14.12.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7204 Esas 2015/14028 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/7204 E.  ,  2015/14028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -KARAR-
    Davacı vekili; müvekkili şirkete ait aracı satıcı firmadan sıfır km satın aldıktan sonra 3 ay sonra araç üzerine yıldırım düştüğünü, yıldırım düşmesine bağlı ortaya çıkan hasarın aracın kumanda kutusu diye tabir edilen beyin ve elektronik sistemi üzerinde oluştuğunu, aracın sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalandığını ve meydana gelen hasarın karşılanması için sigorta şirketine müracaat yapıldığını, sigorta şirketinin zararı ödemeyeceğini yazılı bir şekilde beyan ettiğini bu nedenle olay sebebi ile sigortalı aracında meydana gelen zararın tespitine, bakiye haklar saklı tutularak şimdilik 5.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; talep edilen hasarın Kasko Sigortası Genel şartları uyarınca teminat dışında kaldığının tespit edildiğini, davacı tarafından tek taraflı olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/2 D.İş sayılı dosyası ile yaptırılmış bulunan tespit sonucunda alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, gizli ayıpları teminat kapsamına alma çabası olduğunu, dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne 5.000,00 TL alacak yönünden 01/10/2011 tarihinden itibaren, 14.042,22 TL alacak yönünden ıslah tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak sigortalı tarafından, sigorta şirketi aleyhine açılan alacak davasıdır.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nun 1420. maddesi genel kural olarak sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir. Aynı kanunun 1446. maddesinde, sigorta ettirenin, rizikonunun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirmesi gerektiği, 1427/2 bendinde, sigorta tazminatı veya bedelinin, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağı düzenlenmiştir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ek dava ile talep edilecek (ya da ıslahla artırılacak kısım yönünden) miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir.
    Somut olayda 21/09/2011 tarihinde trafik kazası meydana gelmiş; davacı sigortalı tarafından, riziko, 05.11.2011 tarihinde davalı ... şirketine ihbar edilmiştir. Bu durumda TTK"nun 1427/2 maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin, ıslah tarihi olan 10.09.2014 tarihinden önce dolduğunun kabulü gerekir. Fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açılması halinde, zamanaşımı sadece kısmi davada talep edilen kısım yönünden kesilmiş olup varsa bakiye zarar için zamanaşımı süresi kesilmez, işlemeye devam eder. Kısmi davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulması, zamanaşımı süresi içinde talep edilecek zarar yönünden önem taşır. Bu nedenle zamanaşımının başladığı tarihten itibaren yine aynı zamanaşımı süresi içinde, bakiye zarar için ek dava açılabileceği gibi kısmi davada talep edilen zarar miktarı ıslah yolu ile de artırılabilir.
    Davacı vekili, 06/12/2012 tarihinde açtığı kısmi davada, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkilinin aracında oluşan hasar bedelinin davalı tarafından karşılanmaması
    nedeniyle uğradığı hasar nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. 10/09/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile de hasar bedeline ilişkin talebini 14.042,22 TL daha artırarak toplam 19.042,22 TL"nin davalıdan tazminini istemiştir. Davalı vekili süresi içinde, ıslah edilen talebin (kısmın) zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. Mahkemece, ıslah ile artırılan miktara karşı ileri sürülen zamanaşımı def"i hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, bilirkişi raporunda tespit edilen kdv dahil 19.042,22 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Bu durumda mahkemece, davacı tarafın ıslah talebinin zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapıldığı, davalı tarafın buna açıkça itiraz ettiği gözönünde bulundurularak ıslah edilen 14.042,22 TL’lik hasar bedeline ilişkin kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-)Mahkemece, hükmedilen tazminat için davacı tarafından reeskont faiz uygulanması istenmişse de avans faiz işletilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı"ya geri verilmesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi