13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/26426 Karar No: 2019/10102 Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/26426 Esas 2019/10102 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/26426 E. , 2019/10102 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vasisince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile arasında imzalanan tüketici kredi sözleşmesinden doğan borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini ancak borcun ihtarnameye rağmen ödenmemesi sebebi ile başlatılan icra takibine davalı vasisinin haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, kredi borçlusu oğlunun akıl zayıflığı olduğunu, bu nedenle kullanılan kredinin hükümsüz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan borcun taksitlerinin ödenmemesi sebebi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 28. maddesi gereği, muacceliyet şartının gerçekleşmesi için muacceliyetin sözleşmede kararlaştırılmış olması, tüketicinin birbirini izleyen en az 2 taksidi ödememesi ve en az 30 gün süre verilerek muacceliyet uyarısında bulunulması gerekmektedir. Mahkemece, kat ihtarı usulüne uygun tebliğ edilemediğiden muacceliyetin kat ihtari ile gerçekleşmediği ancak icra takibi ile gerçekleştiği kabul edilerek tüm borç miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Ne var ki, kat ihtarı usulüne uygun tebliğ edilmediğinden tüm borcu muaccel saymak mümkün değildir. O halde mahkemece, davalının icra takip tarihine kadar ödenmeyen taksitleri nedeni ile sorumlu olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.