15. Hukuk Dairesi 2018/558 E. , 2018/1794 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle menfi zarar ve kâr kaybı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hükmüne uyulan Dairemizin 08.04.2015 gün 2014/3199 Esas, 2015/1875 Karar sayılı bozma ilâmında davacının, müspet zarar kapsamında kâr kaybı isteyebileceği kabul edilerek kâr kaybı hesabının 818 sayılı BK"nın 325. (6098 sayılı TBK"nın 408) maddesi hükmü ile Yargıtay ve Dairemizin kabul ettiği kesinti yöntemine göre yapılması gerektiği, bu yöntem ile de yüklenicinin işi tamamlayamaması nedeniyle yapmaktan kurtulduğu giderler (malzeme ve işçilik giderlerinden yaptığı tasarruf) ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan kaçındığı yararlar, sözleşme bedelinden düşülmek suretiyle yüklenicinin olumlu zarar kapsamındaki kâr kaybının bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Taraflarca bozma ilâmına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmamış, mahkemece tarafların bozmaya karşı diyecekleri tesbit edildikten sonra bozma ilâmına uyulmuştur.
Bozmadan sonra, talimat yoluyla bozmadan önceki yargılamada 12.11.2015 havale tarihli raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bu bilirkişiler 04.05.2016 havale tarihli ek raporlarında davacının 19.114,98 TL menfi zarar, 88.860,00 TL kâr kaybı isteyebileceğine dair önceki raporlarındaki görüşlerini değiştirmemişlerdir. Taraf vekillerinin itirazı üzerine yine talimat yoluyla öncekiler dışında inşaat mühendisi, Sayıştay uzman denetçisi ve hukukçudan oluşan üç kişilik bilirkişi kurulundan 10.01.2017 tarihli rapor alınmış bilirkişi kurulu raporlarında davacının 111.000,00 TL kâr kaybı, 19.114,98 TL menfi zarar talep edebileceğini belirtmişlerdir.
Her iki bilirkişi kurulu ek raporu ve raporunda müspet zarar kapsamındaki kâr kaybının hesabında sözleşmenin feshi nedeniyle davacının yapmaktan kurtulduğu gider hesabını denetime elverişli olarak göstermedikleri gibi, kazandığı veya kazanmaktan kasten feragat ettiği bir iş imkanının varlığı konusunda belge sunulmadığından mahsup edilecek bir miktar bulunmadığı gerekçesiyle bu nedenle herhangi bir indirim yapmamışlardır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararı uyarınca, mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyulmakla lehine olan taraf için usulî kazanılmış hak oluşacağından mahkemece bozma ilâmı uyarınca inceleme yapılması ve karar verilmesi zorunlu hale gelir. Somut olayda usulî kazanılmış hakkın istisnaları söz konusu değildir.
Bu durumda mahkemece fesihten itibaren sözleşme feshedilmemiş olsaydı bitmesi gereken tarihe kadar yüklenicinin boşta kalması sebebiyle başka bir iş yapmaması ve kazanç temin etmemesi hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği ve bozmada belirtilen şekilde inceleme yapılmasında zorunluluk bulunduğundan, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan, davacı yüklenicinin işi yapmaması-tamamlayamaması nedeniyle yapmaktan kurtulduğu (malzeme, işçilik, personel, amortisman, vergi, SGK vb. giderler) ile kalan süre içerisinde başka bir iş yaparak kazanabileceği veya kazanmaktan kaçındığı yararlar konusunda gerekçeli mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uyun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.