Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10870
Karar No: 2017/405
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10870 Esas 2017/405 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının müvekkili hakkındaki icra takibinin haksız olduğunu iddia ederek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitiyle kötü niyet tazminatı talebinde bulundu. Mahkeme, taraflar arasındaki borcun asıl miktarının 100 TL olduğunu belirlerken, davacının davalıya sadece 195,34 TL borcu olduğunu tespit etti ve fazlaya ilişkin tazminat taleplerini reddetti. Karar temyiz edilince, Yargıtay temyiz itirazlarını reddetti ve mahkeme kararını onadı. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 2, 116, 204, 246, 547; Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 223-3.
19. Hukuk Dairesi         2016/10870 E.  ,  2017/405 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ..."ün geldiği başka gelenin olmadığı görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında 250.000,00 TL asıl alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, takibe konu toplam 168.000,00 TL bedelli 4 senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibe konu diğer 9 adet senet bedelinin toplam 82.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin eşi tarafından davalı alacaklıya 85.000,00 TL ödeme yapılıp ibraname alınmasına rağmen davalının müvekkilinin yurtdışında olmasından yararlanarak takibe devam ettiğini, oysa ki gerçek borcun ödeme ve taşınmaz satışı nedeniyle sona erdiğini, bakiye borcun dayanağı bonolarınsa sahte olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile sahte bono bedeli 168.000,00 TL"nin %40"ı oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının takipten 7 yıl sonra ileri sürdüğü iddiaların gerçek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında vaki 18/11/2010 tarihli sözleşme bizzat takip alacaklısı davalı vekilince dosyaya arz edildiği ve sözleşme metninin mahkemece nazara alınmasının herhangi bir şerh de düşülmeksizin talep edildiği, bilirkişinin 05/04/2016 havale tarihli ek raporu üzerine takip alacaklısı davalı vekilinin sözleşme metninde yazılı "100,00-TL" ibaresinin gerçekte "100.000,00-TL" olduğu ve bu şekilde anlaşılması gerektiği şeklindeki itirazına kıymet verilmesinin mümkün olmadığı, imzası inkar olunmayan ve bizzat takip alacaklı davalı vekilince dosyaya arz olunan sözleşmeye göre 18/11/2010 tarihi itibariyle taraflar arasındaki borcun 100,00-TL olduğu, dava tarihi itibariyle borcun 195,34-TL olduğu ve takip borçlusu davacının takip alacaklısı davalıya takip kapsamında başka bir borcunun olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 195,34 TL dışında borcu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin ve tarafların tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığı için ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi