4. Hukuk Dairesi 2019/1039 E. , 2019/3053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı A...vekili Avukat ....tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 20/10/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/12/2017 günlü karara yönelik olarak Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığı tarafından kanun yararına bozma talep edilmesi üzerine dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2019 gün, 2019/255550 sayılı yazısıyla HMK"nın 363/1. maddesi uyarınca kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Davacı vekili; davalıların müvekkilini birlikte darp ettiklerini ve kolunun kırılmasına neden olduklarını, haklarında açılan ceza davasında mahkumiyetlerine karar verildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; kavgayı başlatanın davacı olduğunu belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların davacıya yönelik haksız fiilinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3/2. maddesinde; "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." hükmü düzenlenmiştir.
Dosya kapsamından, davaya konu zarar doğurucu haksız eylemin davalılarca birlikte gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Davalılar, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlardan birlikte sorumlu olup hem maddi tazminat, hem de manevi tazminat açısından davanın kısmen reddine ilişkin gerekçeler aynıdır. Diğer bir deyişle ret sebebi ortaktır. Davalılar yararına reddedilen maddi tazminat yönünden tek, manevi tazminat yönünden tek vekâlet ücreti verilmesi gerekirken, her bir davalı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulüne karar verilerek kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HMK"nın 363/1. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan nedenlerden dolayı kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 23/05/2019 oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; mahkemece maddi ve manevi tazminat davasının müşterek ve müteselsilen her üç davalı için aynı sebeple kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği halde davalılar yararına hem maddi tazminat, hem de manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulması istenmiştir. Dairemiz çoğunluğunca da talep kabul edilerek hükmün kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına temyizin amacı; kesin olarak verilen ya da istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtayca incelenmesini ve buna bağlı olarak kanunların uygulanmasında ülke genelinde birliği sağlamak, karar ve hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından gidermektir. Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yarına temyiz kurumunun konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olacaktır.
26/10/1932 tarihli ve 29/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında belirtildiği üzere; kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olan talepler hakkında verilen kararlar ile delillerin değerlendirilmesi ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yarına temyiz konusu olamaz.
Bu durumda, vekalet ücreti şahsi hakka ilişkin olduğundan, mahkemece hükmedilmiş vekalet ücretleri konusunda kanun yararına temyiz talebinde bulunulamayacağından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun talebin kabulüne dair kararına katılmamaktayım.23/05/2019