20. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/14716 Karar No: 2013/6386
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/14716 Esas 2013/6386 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, tapu siciline kayıtlı olan bir taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümün tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalılar, kadastro tesbitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve tapu siciline güvenilerek iyiniyetli olarak satın alındığı savunmasıyla davanın reddini istemiştir. Mahkeme davanın bir kısmının kabulüne karar vermiş, diğer kısımlarının reddine karar vermiştir. Temyiz edilen hükümde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, taleple bağlılık ilkesi uyarınca mahkemenin dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidine dayalı olarak iptal ve tescil işlemlerine ilişkin karar vermesi gerektiği vurgulanmıştır. Bununla birlikte, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda, dava konusu taşınmazın tapu iptal ve tescili davası olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak 1744 sayılı Kanun, 6100 sayılı Kanun ve H.U.M.K.’nın
20. Hukuk Dairesi 2012/14716 E. , 2013/6386 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili 24.07.206 havale tarihli dilekçe ile; davalılar adlarına tapu siciline kayıtlı Gökçam Köyü 145 parsel sayılı 12700 m² yüzölçümlü taşınmazın bir bölümünün, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümün tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında, taşınmazın sınırında bulunan ormanın devamı niteliğinde ve onun uzantısı olduğu iddiasında bulunmuştur. Davalılar ..., ... ve ... vekili, kadastro tesbitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve tapu siciline güvenilerek iyiniyetli olarak satın alındığı savunmasıyla davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar duruşmada alınan sözlü savunmaları ile davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece davanın KABULÜ ile 07.01.2011 günlü bilirkişi rapor ve haritasında (B) harfi ile gösterilen 823 m² bölümün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, (C) harfi ile gösterilen 2796 m² bölümünün orman tahdidi içinde iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından bu bölüme ilişkin Hazinenin dava açmakta muhtariyetine, (A) harfi ile gösterilen 9081 m² bölümün hiç tahdide alınmadığından tapu kaydının olduğu gibi davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptal ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 1979 yılında yapılıp 18.06.1980 tarihinde ilân edilerek 18.06.1981 tarihinde kesinleşen (itirazlı yerlerde komisyon kararlarının 10.03.1981 tarihinde ilân edilerek 10.03.1982 tarihinde kesinleşmiştir) aplikasyon, orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp, 27.6.1988 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastrosu 27.06.1963 tarihinde yapılıp kesinleşmiş, dava konusu parsel Temmuz 312 Y. tarih 28 cilt, 31 sayfa, 37 sıra nolu tapu kaydı ve 394 tahrir nolu vergi kaydına dayanılarak tesbit ve tescil edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava, Orman Yönetimi tarafından kesinleşmiş orman tahdidine dayalı olarak açılan tapu
iptal ve tescil olduğu halde ve taleple bağlılık ilkesi uyarınca talep konusu hakkında karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde “2) Taşınmazın bilirkişi rapor haritasında (C) harfi ile gösterilen 2796 m²"lik kısmının orman sınırları içerisinde iken 2/B niteliği ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış bulunduğundan bu kısma ilişkin Hazinenin dava açmakta muhtariyetine” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının ikinci bendinin birinci cümlesinde yer alan “2) Taşınmazın bilirkişi rapor haritasında (C) harfi ile gösterilen 2796 m²"lik kısmının orman sınırları içerisinde iken 2/B niteliği ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış bulunduğundan bu kısma ilişkin Hazinenin dava açmakta muhtariyetine” cümlesinin hükümden tamamen çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 10/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.