13. Hukuk Dairesi 2016/26388 E. , 2019/10101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, mağazası olduğunu, davalıya 27/05/2012 düzenleme tarih ve 12.776,00 TL bedelli faturada yazan malları sattığını, borcun 7.000,00 TL’sının ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlattığı takibe de davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8897 E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 7000,00 TL asıl alacak yönünden devamına, bu miktarın takip tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, Asıl alacağın % 20 si oranında hesaplanan 1.400,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacının 6502 sayılı yasa kapsamında satıcı, davalının da tüketici konumunda olduğu ve bu itibarla davanın Tüketici Mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda, mahkemece, mahallinde müstakil Tüketici mahkemenin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, müstakil mahkemenin bulunmaması halinde ise ara karar ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.