20. Hukuk Dairesi 2013/4028 E. , 2013/6378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, yörede 28.11.2002 tarihinde ilk kez yapılan ve 01/06/2005 – 01.12.2005 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu sırasında ....Çayı Mevkiindeki taşınmazlarının tamamının, orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiş, yargılama sırasında ise 03.03.2004 gün 70 cilt, 1 sıra nolu tapu kaydına dayanmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve 1037 ilâ 1046 nolu orman sınır hattının bitişiğinde ve bilirkişilerce müşterek düzenlenen 30.08.2011 günlü rapor ve eki 1 nolu krokide (A)=2666,76 m², (B)=6446,48 m², (C)=714,08 m² ve (D)=1264,49 m² işaretli bölümlerin orman sınırı dışına çıkarılmasına, 273 ilâ 276 orman sınır noktalarının bitişiğinde bulunan ve aynı rapor ve eki 2 nolu krokide (E)=18981,19 m² işaretli bölüme ilişkin davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından (E), davalı ... Yönetimi tarafından (A), (B), (C) ve (D) bölümlerine ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Mahkemece, (A, B, C ve D) harfleri ile göstetirilen taşınmazlara ilişkin olarak orman sayılmayan yerlerden oldukları gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkarılmalarına, (E) harfi ile işaretli bölümün ise 3 tarafının orman ile çevreli orman içi açıklık olması nedeniyle orman sınırı içinde bırakılmasına karar verilmiş ise de, toplanan deliller hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki, davacı, dava dilekçesinde zilyetlik savına dayanmış iken yargılama sırasında 03.03.2004 tarih 1 sıra nolu tapu kaydına dayanmış, mahkemece, davacının lehine olduğu kadar aleyhine de delil teşkil eden bu tapu kaydının tüm tedavülleri getirtilmemiş, komşu parsel ve dayanakları getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazların tapunun kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmemiş, orman bilirkişisi Mehmet Boz ve fen bilirkişisi Halis Çelik tarafından düzenlenen 30.08.2011 tarihli raporda dava konusu taşınmazların 1958 ve 1988 yılı hava fotoğraflarında ardıç ve çalı türleri ile kaplı orman formunda olduklarının tesbit edildiği belirtildikten sonra (E) bölümünün hali arazi vasfında, (A), (B), (C) ve (D) bölümlerinin ise 1950"li yıllarda kuru hububat tarımı yapılan kıraç tarım arazisi, 1980"li yıllarda ise münferit meyve ağaçları arasında kuru hububat tarımı yapıldığının tesbit edilmesine ilişkin çelişki üzerinde durulup giderilmesi sağlanmamıştır. Eksik inceleme, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde, mahkemece öncelikle dayanılan tapu kayıtları tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte getirtilerek, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tesbit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları ile eski tarihli
memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi ile davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 10/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.