Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11522
Karar No: 2022/729
Karar Tarihi: 03.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11522 Esas 2022/729 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir kadastro davasında, taşınmazların belirlenmesinde ve tescil işlemlerinde hatalar yapıldığı gerekçesiyle kararı bozdu. Mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan keşif sonucu alınan krokilerin kullanılmaması ve taşınmazların belirlenmesinde sadece davacının beyanına göre hareket edilmesinin yanlış olduğunu belirterek, daha detaylı bir inceleme yapılmasını istedi. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. ve 30/2. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ve 440/I maddesidir.
8. Hukuk Dairesi         2021/11522 E.  ,  2022/729 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 166 ada 9, 12 ve 24 parsel sayılı sırasıyla 7034.87 – 4993.86 – 4595.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 166 ada 9 parsel kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 166 ada 12 ve 24 parseller irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iştiraken ... mirasçıları adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... tarafından ... aleyhine tapu kayıtlarına dayanılarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan müdahalenin meni davası hakkında verilen önceki tarihli karar ... 1. Hukuk Dairesinin 28.05.2008 tarihli ve 2008/4778 Esas, 2008/6580 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada dava, uyuşmazlık konusu taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
    Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 166 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile yüzölçümü ve vasıfları değişmeksizin 1/2 hissesinin davacı ... adına, 1/2 hissesinin ise tespit malikleri adına tesciline, 166 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, 166 ada 12 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; dava konusu 166 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davacı dayanağı 06.09.1968 tarihli ve 5 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalmadığı gibi taşınmazda davacının zilyetliğinin de bulunmadığı, 10 yıl öncesine kadar davalı ... ve babası ...'ın zilyetliğinde olduğu, davacının dayandığı 06.09.1968 tarihli ve 4 sıra numaralı tapu kaydının dava konusu 166 ada 24 parsel sayılı taşınmazı üç hudut itibariyle kapsadığı, ancak bu tapu kaydında 1/2 hissenin davacı ...'a ait olduğu bu nedenle sadece 1/2 hisse yönünden davacı tarafın davasının kabulü gerektiği, davacının 166 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebinden vazgeçtiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinden Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Dava aktarılmadan ... Asliye Hukuk Mahkemesinde keşifler yapılmış ve dava konusu taşınmazların yeri fen bilirkişiler tarafından kroki üzerinde gösterilmiştir. Kadastro Mahkemesinde bu krokiler uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazların hangileri olduğu tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekirken uygulanmamış, dava konusu edilen taşınmazların belirlenmesinde davacının beyanı ile yetinilmiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle dava aktarılmadan ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan keşifler sonucu alınan koordinatlı krokiler fen bilirkişi marifetiyle yerine uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazların hangileri olduğu belirlenmeli, bundan sonra tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece dava konusu taşınmazlar belirtilen şekilde tespit edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davacı dayanağı tapu kayıtları yöntemince uygulanmamış, yerel bilirkişiler ve tanık tarafından anlatılan tapu hudutları fen bilirkişi raporuna ek krokide denetime elverir şekilde gösterilmemiş, hudutlarda belirtilen kişilerin komşu parsel malikleri ile irtibatı sorulup saptanmamıştır. Bunun yanı sıra 06.09.1968 tarihli 4 sıra numaralı tapu kaydının 166 ada 24 parsel sayılı taşınmaza uyduğu kabul edilmekle tapu kaydına göre 1/2 payın davacı adına tesciline karar verilmiş, kalan 1/2 payın ise aktarılan davada Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesi gereğince mahkemece malik hanesinin resen doldurulacağı göz önünde bulundurulmaksızın, gerekçesi de açıklanmadan diğer tapu malikleri yerine tespit malikleri adına tesciline karar verilmiştir. Yine hukuken malik hanesi açık olan 166 ada 9 parsel sayılı taşınmazla ilgili lehine tescil hükmü kurulan kişiler açıkça belirtilmesi gerekirken tespit gibi tescil hükmü kurulmuş, ayrıca taşınmaz sınırında 104 ada 4 orman parseli bulunduğu halde 106 ada 9 parsel yönünden orman araştırması da yapılmamıştır. 166 ada 12 parsel sayılı taşınmaza gelince; her ne kadar Mahkemece, 08.10.2015 tarihli 29. celsede davacı vekilinin 166 ada 12 parseli dava konusu etmek istemedikleri yönündeki beyanı nedeniyle bu parsele yönelik taleplerinden vazgeçtiği kabul edilmiş ise de 03.12.2015 tarihli celsede Mahkemece dava konusu taşınmazları bildirmeleri için davacı tarafa süre verilmiş, bunun üzerine 21.01.2016 havale tarihli dilekçeleri ile 166 ada 12 parsel sayılı taşınmazı da dava konusu ettiklerini bildirmişlerdir. Dava konusu taşınmazlar yukarıda açıklandığı şekilde belirlenmeden davacı tarafın açık feragat beyanı da bulunmadığı halde 166 ada 12 parsel sayılı taşınmaz hakkında vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi karar verilmesine yer olmadığı şeklindeki kararla birlikte infazda çelişki yaratacak şekilde işin esasına yönelik tespit gibi tescil hükmü kurulması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekili ve davalı ... mirasçısı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 03.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi