Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/5643
Karar No: 2021/10747
Karar Tarihi: 27.10.2021

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/5643 Esas 2021/10747 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/5643 E.  ,  2021/10747 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/373 esas, 2018/533 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11/03/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    İncelenen dosyadan;
    1- Sanık hakkında 14/10/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/04/2010 tarihli ve 2009/1090 esas, 2010/282 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından temyiz edildiği,
    2-Dairemizin 02/09/2014 tarihli ve 2011/13672 esas, 2014/6047 karar sayılı ilamı ile; 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191/1. maddesi aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan sanık hakkında TCK’nın 191.madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
    3- Mahkemece, bozma ilamına uyularak sanık hakkında başka bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz dosyası olup olmadığının araştırıldığı, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2015 tarihli ve 2014/600 esas, 2015/166 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 15/04/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    4-Sanığın denetim süresi içerisinde 20/02/2016 tarihinde işlediği 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine; kanun yararına bozma istemine konu ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/373 esas ve 2018/533 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın 04/09/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    5- Dosya içinde bulunan kararların incelenmesinde;
    Sanık hakkında, 27/06/2007 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 17/03/2009 tarihli ve 2008/756 esas, 2009/106 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 17/04/2009 tarihinde kesinleştiği, ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 28/07/2009 tarihinde tedbirin infazına başlandığı, uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uymaması nedeniyle infaz dosyasının kapatıldığı, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2016 tarihli ve 2016/422 esas 2016/562 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320
    sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/04/2010 tarihli ve 2009/1090 esas, 2010/282 sayılı kararının Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 02/09/2014 tarihli ve 2011/13672 esas, 2014/6047 sayılı ilamı ile 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan sanık hakkında 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinde zorunluluk bulunması gerektiğinden bahisle bozulmasını müteakip, yapılan yargılama neticesinde, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2015 tarihli ve 2014/600 esas, 2015/166 sayılı kararının itiraz edilmeden 15/04/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 20/02/2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/373 esas, 2018/533 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Her ne kadar ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2015 tarihli ve 2014/600 esas, 2015/166 sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin 5 ve 6. fıkralarında aranan şartlar oluştuğundan bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, sanık hakkında daha önceden denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı gibi, anılan değişiklikten önce ... Cumhuriyet Başsavcılığının 19/11/2009 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve kovuşturma aşamasında 6545 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi uyarınca verildiğinin kabulü gerektiği ve bu kabule göre değerlendirme yapıldığında ise benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, denetim süresinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak veya kabul etmek suçu ile aynı neviden olması gerektiğinden, sanığın denetim süresi içerisinde 20/02/2016 tarihinde aynı neviden olmayan 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/373 esas, 2018/533 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi :
    Sanık ..."in, 14/10/2009 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/04/2010 tarihli ve 2009/1090 esas, 2010/282 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Dairemizin 02/09/2014 tarihli ve 2011/13672 esas, 2014/6047 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonunda, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin
    27/02/2015 tarihli ve 2014/600 esas, 2015/166 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 15/04/2015 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 20/02/2016 tarihinde işlediği 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/373 esas, 2018/533 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    1-Sanık ...’in incelemeye esas 14/10/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu, daha önce 27/06/2007 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 17/03/2009 tarihli ve 2008/756 esas, 2009/106 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi gereğince hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği anlaşıldığından, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi kanuna aykırıdır.
    2-Kabule göre de;
    Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği, her ne kadar mahkeme kararında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiş ise de, 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiğinin kabulü gerekeceği, bu nedenle hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
    a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki, düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde yeniden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği “6136 sayılı Kanun’a muhalefet” suçu nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
    Sonuç olarak, yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, sanık hakkında daha önce hükmolunan bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenen
    ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden;
    ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/373 esas, 2018/533 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    27/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi