19. Ceza Dairesi 2020/7627 E. , 2021/7192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; başkaca bozma nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK"nin 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla CMK"ye eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı açıkça düzenlenmiş ise de;
Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas 2020/33 Karar sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d"de yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan, "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “Basit Yargılama Usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
Kabule göre;
1)5237 sayılı TCK"nin 43/1. maddesinin "...Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır…” şeklinde olduğu, sanığın, aynı katılana karşı, 15/04/2011 tarihinde dört farklı abonelik sözleşmesi tesis etmesi şeklindeki somut olayda, sözleşmelerin aynı gün içerisinde düzenlenmesi nedeniyle, eylemler arasındaki zaman aralıklarının, TCK"nin 43/1. maddesinde yer verilen, "değişik zamanlarda" tanımını içerisinde değerlendirilemeyeceği, belge sayısının ancak TCK"nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği cihetle, zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, TCK"nun 43. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2) TCK"nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükmünün uygulanmama nedenlerinin gerekçede tartışılmaması,
3) Sanık hakkında verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 52/2. maddesinin gösterilmesi gerekirken TCK"nun 50/2.maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4) TCK"nın 52/2 maddesi gereği, kişinin ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alınarak hükmedilen cezanın en az 20 TL ile en fazla 100 TL karşılığı paraya çevrileceğinin belirtilmesine karşın, hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmayan, duruşmada evli, 2 çocuklu, şöför olduğunu ve aylık 1300 TL gelire sahip olduğunu beyan eden sanık hakkında ekonomik ve sosyal durumuyla orantısız şekilde günlüğü 50 TL üzerinden üzerinden adli para cezasının belirlenmesi suretiyle TCK"nın 52/2. maddesine aykırı olarak fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.