Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/18716 Esas 2012/25790 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/18716
Karar No: 2012/25790

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/18716 Esas 2012/25790 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2012/18716 E.  ,  2012/25790 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Dava dilekçesinde 150.050 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalının müvekkilinin kardeşi olduğunu, taraflar arasında imzalanan adi yazılı taşınmaz satım vaadi sözleşmesi gereği müvekkilinin davalıya 70.000 Euro ödemesine rağmen taşınmazın tapuda devrinin yapılmadığını beyan ederek 70.000 Euronun dava tarihinden işleyecek yabancı paraya uygulanan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı dilekçesinde; sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını ve böyle bir sözleşme imzalamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunun ve 70.000 Euronun davacı tarafça davalıya ödendiğinin ispatlanamaması gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada dayanılan sözleşme tapulu taşınmaza ilişkin olmasına rağmen resmi biçimde yapılmadığından geçersizdir (TMK.md.706, MK. md.634, BK.213, T.Kanunu md.26) O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda davacı, bu geçersiz sözleşme nedeniyle davalıya verdiği bedeli, ancak sebepsiz zenginleşme kuralları nedeniyle geri isteyebilir.Ancak, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Geçersiz sözleşme mutlak butlanla malül olup tarafları bağlamaz. Bu sözleşmeye göre, taraflar sebepsiz zenginleşme kurallarına göre ancak aldıklarını iade etmek koşuluyla karşı tarafa verdiklerini isteyebilirler. Çünkü, bir taraf kendi edimini yerine getirmeden diğer taraf için borcunu ödeme yükümlülüğü doğmaz.Dosya kapsamından; mahkemenin 06.03.2012 tarihli celsesinde davacı vekilinin davaya konu taşınmazın zilyetliğinin halen müvekkilinde olduğunu beyan ettiği görülmektedir. Bu durumda davacının iddiası doğrultusunda taşınmazın halen davacının kullanımında olduğu gözetilerek taşınmazı iade etmesi koşuluyla ödediği satış bedelini isteme hakkı bulunduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekmektedir.Bu nedenle, sebepsiz zenginleşme olgusunun henüz gerçekleşmediği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de; sonucu itibariyle davanın reddi doğru olup hükmün gerekçesinin açıklandığı şekliyle değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 13.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.