17. Hukuk Dairesi 2015/6810 E. , 2015/14001 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2014
NUMARASI : 2013/89-2014/473
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda,kararda yazılı nedenlerle,davanın reddine ilişkin verilen hüküm,davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının sürücüsü olduğu ve davalı şirkete ZMSS ile sigortalı aracın, A..-T.. yolunda seyri sırasında lastiğinin patlaması sonucu tek taraflı trafik kazası yaptığını, bu kazada davacının yaralandığını, araçtaki teknik arızadan oluşan kazada oluşan zarardan işletenin sorumluluğunu sigorta eden davalının sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, geçici işgücü kaybı karşılığı 500,00 TL, sürekli işgücü kaybı karşılığı 500,00 TL, yol ve tedavi gideri karşılığı 500,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının sürücü olarak kaza yaptığı ve araç işleteni olan M.. E.."ye ait aracın zorunlu trafik sigortacısı olduklarını, şirketlerinin poliçe limitiyle sorumlu olduğunu, ZMSS"nin işletenin 3.kişilere olan sorumluluğunu teminat altına aldığını, davacı sürücünün zarardan işleten ile birlikte sorumlu olduğunu ve bu nedenle kendilerinden tazminat talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilkirkişi raporu doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Dava, 3.kişinin davalı sigortacıdan, zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, işgücü kaybı ve tedavi gideri istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 1483. Maddesinde "sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları",
TTK 3.maddesinde "bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden" olduğu,
TTK 4/a maddesinde "bu kanunda" öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı,
TTK 5.maddesinde de "aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli" bulunduğu öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu istem davalı sigorta şirketi yönünden zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesine dayanmaktadır. O halde; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olup, çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek sonuçlandırılması isabetli değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, re"sen dikkate alınmalıdır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Bozma ilamının kapsam ve şekli göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine, şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.