23. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5029 Karar No: 2016/3937 Karar Tarihi: 04.04.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/5029 Esas 2016/3937 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2016/5029 E. , 2016/3937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet (5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52/2-4, 58 maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına )
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tebligat Kanunun 35. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; muhataba veya tebligat evrakında belirtilen adreste bulunan ve muhatap adına tebligatı kabule yetkili kişilere önceden usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olması gerekir. Bu durum Tebligat Kanunu 35. maddesinin uygulanabilmesi için ilk aşamayı oluşturur. Gerekçeli kararın tebliğ edildiği son adreste, sanığa usulüne uygun bir tebligatın yapılmamış olduğunun anlaşılması karşısında; 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğu dikkate alınarak, sanığın temyiz başvurusunun öğrenme tarihinden itibaren süresinde yapıldığı ve kesinleştirme işleminin usulüne uygun olmadığı kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın, katılandan 17.06.2013 tarihli kiralama sözleşmesi ile kiraladığı sabit olan 500 adet teleskopik direklerini, aynı dosya kapsamında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan yargılanan; ancak haklarında verilen mahkumiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanıklar ... ve ..."na satmak üzere olduğu sırada emniyet ekipleri tarafından yakalandığı, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1.Dosya içerisinde bulunan kiralama sözleşmesi içeriğinde; kiralama konusu malların, başka bir kişiye kiralanamayacağı, satılamayacağı ve devredilemeyeceğinin belirtilmek suretiyle tasarruf kapsamının sınırlarının açıkça belirlenmiş olması ve sanığın yargılama aşamasında verdiği ifadesinde; katılandan kiraladığı inşaat direklerini başkasına kiraladığını ve katılan tarafından kiraladığı kişiden geri alındığını beyan ettiği anlaşılmakla; sanığın suça konu malları tasarruf amacı dışında kullanmış olması nedeniyle eylemin tamamlanmış olduğu dikkate alınarak tebliğnamede yer alan eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Ancak, sanığın, sabit görülen eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 155/1 maddesinde öngörülen basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2.TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararına göre yeniden değerlendirme zorunluluğu bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.