Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5426
Karar No: 2021/4047
Karar Tarihi: 27.04.2021

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5426 Esas 2021/4047 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/5426 E.  ,  2021/4047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi



    ... Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 26.05.2013 tarih ve 2013/3779 Esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında resmi belgeyi bozmak, yok etmek ve gizlemek suçundan açılan kamu davası ile ilgili hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu hususta Mahkemesince hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Katılan vekilinin temyiz talebinin vekalet ücretine, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafileri ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin hükümlerin esasına yönelik olduğu gözetilerek inceleme yapılmıştır.
    I-Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... ve müdafii, katılan vekili ile Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ... ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    Yapılan yargılamada, sanığın mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 3000 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafileri, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1-... ... müdürlüğünde dağıtıcı olarak görevli bulunan sanığın, sorumluluğunda bulunan üç adet tebligatın müdürlükçe yapılan rutin kontrol esnasında yırtık olarak çöp kutusunda bulunduğu ve yapılan araştırmada tebligatların Tebligat Kanunu‘nun 35. maddesine göre öngörülen usule uymaksızın meşruhat verip imzalamak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçlarını işlediği iddia edilen kamu davalarında, sanığın suçlarını ikrar ettiği, mahkeme tarafından sanığın TCK‘nin 205. maddesi kapsamında kalan eyleminin aynı zamanda TCK‘nin 204/2. maddesindeki suçu oluşturduğundan ve TCK‘nin 44. maddesinde belirtilen fikri içtima kuralları dikkate alınarak sanık hakkında ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397, 2014/202 sayılı ve benzer kararlarında açıklandığı üzere; 5237 sayılı TCK’na hakim olan ilke gerçek içtima olduğundan, bunun sonucu olarak, "kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza" söz konusu olacaktır. Bunun istisnaları, suçların içtimai bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır" şeklinde ifade edilmiştir. Bu kuralın istisnalarından birisi 5237 sayılı TCK’nin "suçların içtimai" bölümünde, 44. (fikri içtima) maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince sanığın Tebligat Kanunu‘nun 35. maddesine aykırı olarak düzenlediği tebliğ evraklarındaki tebliğ parçasını tebliğ edildiği şerhi ile birlikte mahkemeye gönderdikten sonra dairede kalan parçasını yırtarak çöpe attığı ve rutin denetim sırasında yırtılan evraka ulaşıldığı, dolayısıyla sanığın daha önce yaptığı sahtecilik eyleminin açığa çıkmasını engellemek amacıyla yırtıp atma fiilini gerçekleştirdiği daha açık ifade ile sanığın TCK"nin 204/2. maddesinde düzenlenen kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun yanında ayrıca TCK"nin 281. maddesinde düzenlenen gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçlarının oluştuğu gözetilmeden hatalı değerlendirme ile sanık hakkında TCK‘nin 44. maddesi nazara alınarak sadece kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanığın mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması yasaya aykırı,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafileri, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi