13. Hukuk Dairesi 2017/4084 E. , 2020/2955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalının kendilerinden satın almış olduğu aracın bakiye satış bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davalı aleyhine ... 8. İcra Müdürlüğünün 2013/ 4861 Esas sayılı takip dosyası ile başlattığı icra takibine davalı borçlunun itirazın iptali ile takibin 17.500,00TL asıl alacak ve 975,21 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak faturaya dayalı likit alacak olmakla asıl alacak miktarı olan 17.500,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki dava ile davalı tarafından satın alınan aracın bakiye satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek başlatmış olduğu takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin 17.500,00TL asıl alacak ve 975,21 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak faturaya dayalı likit alacak olmakla asıl alacak miktarı olan 17.500,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacının takip başlatılmadan önce davalıyı ihtar çekerek mütemerrit duruma düşürdüğü ispat edilmemiştir. Bu nedenle davacı ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edebilir. Bu durumda mahkemece, kabul edilen alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülecek şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden Yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararının hüküm fıkrasının 2. bendine kadar olan kısmının tamamen hükümden çıkartılmasına, yerine aynen “davanın kısmen kabul-kısmen reddine, ... 8. İcra Müdürlüğünün 2013/ 4861 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.