23. Ceza Dairesi 2016/3920 E. , 2016/3936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet (Sanık ... ve... hakkında TCK"nın 204/1, 62/1, 51, 53. maddeleri uyarınca erteli 1 yıl 8 ay hapis cezası, hak yoksunlukları; ayrıca sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-f-son, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve taksitli 2500 TL adli para cezası, hak yoksunlukları)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’un kendisine ait olan suça konu çeki başka birisine imzalatmak suretiyle sahte olarak vücuda getirdiği ve bu çeki diğer sanık olan ...’a verdiği, sanık ...’in de bu çeki sahteliğini bilerek ciro etmek suretiyle katılan ...’ten haksız menfaat temin ettiği iddia ve kabul olunan olayda;
Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının temyizen incelenmesinde;
Sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması sonuç cezaya etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının temyizen incelenmesinde;
Sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden ve suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan ve yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dikkate alınarak aynı zamanda mahkumiyet hükümlerinin ertelenmesine karar verilen sanık hakkında “katılanın zararının giderilmemiş olması” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının "kısmen veya tamamen" infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarı yerine, ertelenen cezanın "tamamen yerine getirilmesine" karar verileceğinin belirtilmesi suretiyle TCK"nın 51/7. maddesine aykırı davranılması,
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının temyizen incelenmesinde;
Sanığın arkadaşı olması sebebiyle rahatlıkla işyerine girip çıkabilen sanık ...’un suça konu çeki kolaylıkla alabileceği, sanığın para isteyen diğer sanık ...’in teklifini parası olmadığını ifade ederek reddetmesi mümkünken ticari itibarını zedeleyecek şekilde kendisine ait çeki sahte imza atmak suretiyle vermesinin hayatın olağan akışına uygun düşmemesi, sanığın da aşamalarda istikrarlı bir şekilde suça konu çeki vermediği yönündeki ifadesi ile bir arada değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.