Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama - görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/1274 Esas 2019/6467 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1274
Karar No: 2019/6467
Karar Tarihi: 24.06.2019

Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama - görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/1274 Esas 2019/6467 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/1274 E.  ,  2019/6467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    KATILAN SANIKLAR : ..., ..., ...
    SUÇ : Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
    HÜKÜM : Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama suçu yönünden beraat (sanıklar Ahmet ve Gürkan hakkında), görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçları yönünden mahkumiyet (sanık ... hakkında)

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Katılan sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Katılan sanığın silahla ve birden fazla kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme fiilini işlediği anlaşılmasına karşın hakkında TCK"nın 265/3 ve 43. maddelerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen katılan sanık ..."in temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen hususlar dışında usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
    2-Katılan sanıklar ... ve ... hakkında zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Katılan sanıklara isnat edilen suçun 5237 sayılı TCK"nın 256/1. maddesi delaletiyle 86/1 ve 87/3. maddelerinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını en son kesen 17/09/2009 tarihli sorgu ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321.
    .../...
    -2-

    maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Yz İşl. Md.

    M/Ç











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.