Esas No: 2021/6324
Karar No: 2022/737
Karar Tarihi: 03.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6324 Esas 2022/737 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir taşınmazın kaydının davalı adına yapıldığını ve tapu kaydının iptal edilerek kendisi adına tespit ve tescil edilmesini istemiştir. Mahkeme, davayı kabul etmiş, ancak davalı vekili istinaf etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili, bu kararı temyiz etmiştir ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ek kararla reddedilmiştir. Ancak, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve yeni eklenen bir kanun maddesi uyarınca karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmiştir. Temyiz incelemesi yapıldığında, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Eklenmesi talep edilen kanun maddeleri:
- 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi
- 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 6. madde
- Anayasa'nın 36. maddesi'nin 1. fıkrası
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. madd
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmekle Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararıyla temyiz dilekcesinin reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekili tarafından ... bu ek karar temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, davacı şirketin ... ilçesi ... Mevkiinde bulunan 752 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazı 24.07.2015 tarihinde harici senetle satın aldığını, davacı şirketin davalı adına kayıtlı bulunan 330 ada 1 parsel ile 331 ada 1 parsel sayılı taşınmazları da aynı sözleşme ile satın aldığını, dava konusu 752 ada 2 parsel sayılı taşınmazın o tarihte tapuda kaydı bulunmaması nedeniyle tapuda işlem yapılamadığını ve davalı adına tespitinin yapıldığını, davacı şirketin sözleşme gereğinin yerine getirilmesi için müracatta bulunduğunu, davalının ancak dava konusu taşınmazı vermeyi reddettiğini ileri sürerek, dava konusu 752 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Şirket adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın sözleşme konusu olmadığını, satım sözleşmesinin konusu olsaydı sözleşme tarihinden itibaren davacının dava konusu taşınmazı kullanması gerekeceğini, sözleşme konusu olan yerin 50 metrelik su deposunun olduğu yer olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, ... ili ... ilçesi Dere (...) Mahallesi ... Yakası mevkii 752 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine ek kararla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ve ... bu ek karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2018/207 Esas, 2017/331 Karar sayılı 19.09.2018 tarihli kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
Her ne kadar davacı vekilinin temyiz başvurusu, Bölge Adliye Mahkemesince ek kararla reddedilmiş ise de, yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olmadığından ve temyiz incelemesine tabi olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına karar verilerek esas yönünden temyiz incelemesi yapılmıştır.
2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin 19.09.2018 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan gerekçeyle kabulüyle temyiz isteminin reddine dair EK KARARIN KALDIRILMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen esasa yönelik temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 35.90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44.80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.