Esas No: 2021/11381
Karar No: 2022/734
Karar Tarihi: 03.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11381 Esas 2022/734 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, eski hale getirilmesi veya düzeltilmesi talebiyle dava açmıştır. Davalı, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davanın yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik olduğunu belirtmiştir. Dosya incelendiğinde, eksik araştırmaya dayalı olarak karar verildiği ve hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, bozulan hükmün kanun maddeleri de belirtilerek açıklanmıştır. Kanun maddeleri, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi ve HUMK'un 440/I maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastral Parselin İhyası
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, adına kayıtlı bulunan eski 1821 parsel sayılı 20.100 m² yüzölçümündeki taşınmazın, uygulama kadastrosu sonucunda 27.678 ada 87 parsel numarasıyla 19.079 m² yüzölçümlü olarak tespit edildiğini ve yüzölçümünün küçüldüğünü öne sürerek, eski hale getirilmesi; mahkeme aksi kanaatte ise taşınmazın yüzölçümünün 41. madde gereğince düzeltilmesi talebinin reddine karar verilen ... Kadastro Müdürlüğünün 18.11.2011 tarihli işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı vekili, davanın komşu parsel maliklerine karşı açılması gerektiğinden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığının tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır.
Somut olayda; dosyaya sunulan 09.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda, davacının dava konusu ettiği ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/827 Esas, 1995/972 Karar ve ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/487 Esas, 457 Karar sayılı dosyalarında bulunan krokilerin eldeki davada zemine aynen uygulandığı ve dikkate alındığı belirtilmiş ise de, anılan dosyalarda mevcut olan krokilerin çakıştırması yapılarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmemiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/827 Esas, 1995/972 Karar sayılı dosyasında yer alan kroki ve ekleri getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra, harita mühendislerinden yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, dosyalardaki mevcut krokilerin çakıştırılması suretiyle denetime elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacı ...'a iadesine, 03.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.