13. Hukuk Dairesi 2013/26711 E. , 2013/25241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, müvekkillerinden ..."un başının sağ arka bölümündeki deride bebekliğinden beri varolan 2X4 CM çapında bir tür benin üzerinde düzensiz kırmızı lekeler bulunan bir lezyon haline alması üzerine 10/03/2010 tarihinde Acıbadem Kozyatağa Hastanesine başvurduğunu, hastanenin dermotoloji bölümünde incelemeler yapıldığını, bu benin operasyonla çıkarılması gerektiği belirtilerek hastanede görevli Dr. ..."e yönlendirildiğini, ..."in de lezyonun operasyonla çıkarılması gerektiğini,çıkarılacak parçanın yerinde kalacak boşluğun etrafındaki deri dokusunun gerilerek birleştirilmesi yolu ile kapatılabileceğini, tek bir müdahale ile enfazla 20-30 dk da gerçekleştirilecek küçük bir işlem olduğunu, çok kısa ve kendisince çok kolay bir şekilde konuyu problemsiz ve ihtilafsız yaşam düzenini aksatmadan çözeceğini, bu konunun önemsiz ve kendisinin çok tecrübeli olduğunu ifade ettiğini,ancak ameliyatın 2,5 saat sürdüğünü ve ameliyattan sonra aylar süren ... sorunları ve 3 ü genel anestezi altında 4 ameliyat geçirdiğini,akabinde nekahat dönemini zorluklarla geçirdiğini, bu arada psikolojik sorunlar yaşadığını belirterek müvekkili ... da meydana gelen beden ve ruh tamlığının ihlali ve kalıcı izler, ailede meydana gelen yıkıntı, üzüntü ve tahribatlar sebebiyle 250.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın teşhis ve tedavi hizmetinden kaynaklandığı, davacıların yasada tanımlanan şekilde tüketici (tedavi alan alıcı) davalının ise satıcı (hizmet sunucusu) olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine,karar kesinleştiğinde ve talep halindedosyanın görevli ... nöbetçi tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı hastane tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, yanlış tedavi uygulandığını belirterek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik karar verilmiş ise de; B.K. nun 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer ... görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi, özel hastane (ve onun tarafından istihdam edilen doktorlar) ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. (Öğreti ve uygulamaya örnek olarak: Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Cilt: 2,Sevinç Matbaası, ... 1977, sayfa: 176 ve devamı; Dairemizin 4.3.l994 gün ve 1994/8557-2l38 sayılı kararı ve aynı doğrultudaki birçok başka karar.)
Somut olayda, davacı ... ile davalılar arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir.
Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Tüketici yasası ile güdülen amaç tüketicinin tüketime yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. Hal böyle olunca,mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.