Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/9616 Esas 2010/22786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/9616
Karar No: 2010/22786
Karar Tarihi: 11.10.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/9616 Esas 2010/22786 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/9616 E.  ,  2010/22786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/02/2010
    NUMARASI : 2010/140-2010/130

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    1-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2010 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 4.110 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
    2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5502 Sayılı Kanunun 35/3.maddesinde; "Kurumun taşınır ve taşınmazları, bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacakları haczedilemez, hakkında 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun haciz ve iflas hükümleri uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.
    Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, sadece; “Kurumun taşınır ve taşınmazları, bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacakları haczedilemez, hakkında 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun haciz ve iflas hükümleri uygulanmaz” kuralının yer aldığı, takip yapılamayacağı yönünde düzenlemenin olmadığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayımızda alacaklı tarafından borçlu idare aleyhine ilamsız takip yapıldığı, süresinde borçlunun borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda itiraz ile duran takipte borçlu kurum aleyhine haciz ve icrai takip işlemi yapılmadığından 5502 Sayılı Yasanın 35.maddesine bir aykırılıktan bahsedilemeyeceği halde, takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bendde yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
        

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.