Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22218
Karar No: 2014/14462
Karar Tarihi: 11.06.2014

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/22218 Esas 2014/14462 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıklardan birinin yeterli ağırlıkla sabitlenmemiş bir vinç iskelenin neden olduğu kazada iki işçinin ölümüne sebep olması sonucu, taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmiş. Sanık, mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazında bulunmuş ancak temyiz itirazı reddedilmiş. Diğer sanıkların mahkumiyetine de karar verilmiş ancak mahkumiyet hükümlerinin kanuna aykırı olduğu sebeplerden dolayı bozulmasına karar verilmiş. Temyiz yoluyla yapılan itirazlar reddedilmiş ancak sanıkların kusurlarının bilinçli taksir seviyesinde olmadığına dair görüşüne katılmayan mahkeme, temel cezanın TCK'nın 22/3 maddesi uyarınca artırılmasının kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nın 85/2, 22/3, 62, 50/1-4, 52/4, 61, 22/2, ve 22/3 maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2013/22218 E.  ,  2014/14462 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : Sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın
    85/2, 22/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    Sanık ... hakkında; TCK"nın 85/2, 62, 50/1-4, 52/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanıklar ..., ... ve ..."in mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ... müdafinin yüzüne karşı 03.04.2013 tarihinde tefhim edilen hükmü, elektronik imza ile 05.03.2013 tarihinde (UYAP) Ulusal Yargı Ağı Sisteminde temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz talebinin süresinde olduğu tespit edilerek yapılan incelemede;
    A) Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    TCK"nın 61. maddesi uyarınca iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun ceza tayini gerektiği, sanıklar ... ve ..."in yetkilisi oldukları bina inşaatında usta olarak çalışan sanık ..."nın dosyada birlikte yargılandığı sanık ... ve işçiler ... ve ... ile birlikte kurdukları seyyar vinç iskelenin yeterli ağırlıkla sabitlenmemesinden dolayı çatıda kalan kısmının yerinden ayrılmasıyla üzerinde çalışan işçiler ... ve ..."nın düşerek ölmeleriyle sonuçlanan olayda, sanığın kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığı gözetildiğinde temel cezanın isabetli bir şekilde belirlendiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bu nedenli bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ..."nın kusura ve ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
    B) Sanıklar ... ve ..."in mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar ... ve ... müdafii ve sanık ..."nın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    İstisnai bir kusurluluk şekli olan taksir, 5237 sayılı TCK’nın 22/2. maddesinde “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Toplumsal yaşamda belli faaliyetlerde bulunan kimselerin başkalarına zarar vermemek için bir takım önlemler alması ve bazı davranış kurallarına uyma zorunlulukları bulunmaktadır. Bu kurallar toplum olarak yaşama zorunluluğundan doğabileceği gibi, Devletin müdahalesiyle de ortaya çıkabilmektedir. Taksirli suç bu kuralların ihlal edilmesi sonucu belirir, fail tedbirli ve öngörülü davranmamış olduğu için cezalandırılır. Bu bakımdan sorumluluğun nedeni, öngörebilme imkân ve ödevinin varlığına rağmen sonuca iradi bir hareketle neden olmaktan kaynaklanmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.03.2008 tarih ve 43-62; 01.02.2005 tarih ve 213-3; 23.03.2004 tarih ve 12-68; 09.10.2001 tarih ve 181-204; 21.10.1997 tarih ve 99-202 sayılı kararları başta olmak üzere, birçok kararında da vurgulandığı üzere, öğretide ve uygulamada taksirin unsurları;
    a- Fiilin taksirle işlenebilen bir suç olması,
    b- Hareketin iradiliği,
    c- Neticenin iradi olmaması,
    d- Hareketle netice arasında nedensellik bağının bulunması,
    e- Neticenin öngörülebilir olmasına rağmen öngörülmemiş olması, şeklinde kabul edilmektedir.
    Bilinçli taksir ise 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesinde, “kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi” olarak tanımlanmıştır. Taksir ile bilinçli taksir arasındaki ayırıcı ölçüt taksirde failin öngörülebilir nitelikteki neticeyi öngörmemesi, bilinçli taksir halinde ise bu neticeyi öngörmüş olmasıdır.
    Bilinçli taksirde gerçekleşen sonuç, fail tarafından öngörüldüğü halde istenmemiştir. Gerçekten neticeyi öngördüğü halde, sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket eden kimsenin tehlike hali, bunu öngörmemiş olan kimsenin tehlike hali ile bir tutulamaz; neticeyi öngören kimse, ne olursa olsun, bu neticeyi meydana getirecek harekette bulunmamakla yükümlüdür.
    Tüm açıklamalar çerçevesinde;
    Sanıkların yetkilisi oldukları inşaatta, dosyada birlikte yargılandıkları diğer sanıklar ... ve ... ile ölen işçiler tarafından kurulan asma vinç iskelenin yeterli ağırlıkla sabitlenmediği için düşmesiyle sonuçlanan olayda inşaat işlerinden anlayan ehil şantiye şefi atamadıkları, gerekli malzemeleri tam olarak temin etmedikleri ve iş güvenliği ile ilgili önlemleri almakta yetersiz kaldıkları bu suretle kusurlu oldukları anlaşılmakla birlikte, bilinçli taksirin şartlarının bulunmadığı gözetilmeden sanıklar hakkında temel cezanın TCK"nın 22/3 maddesi uyarınca artırılması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi