Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/17077
Karar No: 2022/795
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17077 Esas 2022/795 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kadastro tespitine itiraz konusudur. Tapu kayıtlarında belirlenen sınır yerleri esas alınarak kapsam belirlendiğinde, her iki tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümü yönünden ise dava konusu taşınmazın tutanağı ve eki belgelerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 10. maddesi hükmü uyarınca yetkisizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderildiği tesbitin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. maddesi hükmü uyarınca yapıldığı belirtilmektedir. Ayrıca, davacıların dayandığı tapu kaydındaki payın hukuksal değerini yitirdiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı, bozma ilamına uyulmadığı için bozulmuştur. Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. ve 10. maddeleri.
8. Hukuk Dairesi         2021/17077 E.  ,  2022/795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozma üzerine, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Mahkemenin verdiği karar ... tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı ile davalı tarafın tutunduğu tapu kaydına ayrı ayrı yüzölçümleri ile saptanan değişmez nitelikteki sınır yerleri esas alınarak kapsam belirlenmesi, her iki tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümü yönünden ise dava konusu taşınmazın tutanağı ve eki belgelerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 10. maddesi hükmü uyarınca yetkisizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderildiği tesbitin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. maddesi hükmü uyarınca yapıldığı, somut olayda aynı yasanın 30/2 maddesi hükmünün uygulama olanağı bulunduğunun göz önünde tutulması, ayrıca davacıların dayandığı Haziran 1941 tarih 861 sayılı sicilden gelen 29.04.1954 tarih 13 sayılı tapu kaydındaki 1/2 pay sahibi ... M.K.nun yürürlük gününde 02.07.1970 tarihinde vefat ettiği, taşınmazın tesbitinin 22.12.2002 tarihinde yapıldığı, sözü edilen tapu kaydındaki ilgilinin payının 20 yılı aşkın süreyle intikal görmediği, zilyedi varsa, yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesi hükmünde öngörülen koşulların gerçekleştiği açık bir anlatımla sözü edilen 1/2 payın hukuksal değerini yitirdiği, uzman bilirkişi ... tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 20.09.2005 havale günlü rapor ve eki haritanın, keşif tutanağına geçen yerel bilirkişi ve tanık sözlerini yansıtmadığı, yine dosya içerisinde mevcut ... ve ... tarafından düzenlenen harita ve eki raporun keşif ve uygulamayı izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek biçimde düzenlendiği sözü edilen haritalı raporun hükme esas alınacağının düşünülerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacıların davasının reddine, çekişmeli 269 ada 124 parsel sayılı taşınmazda 02.06.2014 hakim havale tarihli kadastro bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 13.559,05 metrekarelik kısmın tespit şartları oluşmadığından adanın son parsel numarası verilerek Hazine adına tespitine, tapuya kayıt ve tesciline, aynı tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 17.520 metrekarelik kısmın ve (A) harfi ile gösterilen 22400 metrekarelik kısmın kök muris ... ... mirasçıları adına tespitine, tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın dayandığı 29.04.1954 tarih ve 13 sıra numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de hükmüne uyulan bozma ilamında; tarafların dayandığı, hazinenin, iskan yoluyla tahsis ve temlikinden oluşan tapu kayıtlarının 269 ada 124 parsel sayılı taşınmaza ait olduğu, sözü edilen tapu kayıtlarının taşınmazın ayrı ayrı bölümlerini kapsadığı içiçe girmediği, yine tarafların dayandıkları tapu kayıtlarında kuzeyde “...” olarak tarif edilen sınır yerinin çekişmeli taşınmaza komşu 47 parsel sayılı taşınmaz yeri olduğu, taraf tapularında doğu ve batıda tarif edilen sınır yerlerinin ise taşınmaz içerisinde bulunduğu, bu nedenle tarafların dayandıkları tapu kayıtlarına ayrı ayrı yüzölçümleri ile saptanan değişmez nitelikteki sınır yerleri esas alınarak kapsam belirlenmesi, her iki tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümü yönünden ise aynı Yasa'nın 30/2 maddesi hükmünün uygulama olanağı bulunduğunun göz önünde tutulması gereğine değinilmesine rağmen Mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca doğru sonuca varabilmek için; davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı ile davalı tarafın tutunduğu tapu kaydına ayrı ayrı yüzölçümleri ile saptanan değişmez nitelikteki sınır yerleri esas alınarak kapsam belirlenmeli, her iki tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümü yönünden ise dava konusu taşınmazın tutanağı ve eki belgelerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 10. maddesi hükmü uyarınca yetkisizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderildiği tesbitin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. maddesi hükmü uyarınca yapıldığı, somut olayda aynı yasanın 30/2 maddesi hükmünün uygulama olanağı bulunduğu göz önünde tutulmalı, ayrıca davacıların dayandığı haziran 1941 tarih 861 sayılı sicilden gelen 29.04.1954 tarih 13 sayılı tapu kaydındaki 1/2 pay sahibi ... M.K.nun yürürlük gününde 02.07.1970 tarihinde vefat ettiği, taşınmazın tesbitinin 22.12.2002 tarihinde yapıldığı, sözü edilen tapu kaydındaki ilgilinin payının 20 yılı aşkın süreyle intikal görmediği, zilyedi varsa, yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesi hükmünde öngörülen koşulların gerçekleştiği açık bir anlatımla sözü edilen 1/2 payın hukuksal değerini yitirdiği, yine dosya içerisinde mevcut ... ve ... tarafından düzenlenen harita ve eki raporun keşif ve uygulamayı izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek biçimde düzenlendiği sözü edilen haritalı raporun hükme esas alınacağı düşünülmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 07.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi