(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/3417 E. , 2013/17251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Mala zarar vermek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hükümde, 5395 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince çocuklara özgü güvenlik tedbirine hükmedilmiş olması nedeniyle hükmün temyizi kabil hale geldiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki temyiz talebinin reddini isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocukların eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 151/1, 31/2. maddelerinde düzenlenen mala zarar verme suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının suça sürüklenen çocukların hükümlülüğüne karar verildiği 20.02.2009 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadan bu sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8 maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
B- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas 2012/1842 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesindeki artırımın zamanaşımının hesabında dikkate alınacağı kabul edildiğinden, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143, 31/2 maddelerine uyan eylem nedeniyle suça sürüklenen çocuklar hakkında zamanaşımının gerçekleşmediği kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. maddesi uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; girdikleri marketten üç adet çikolata ve 1 paket çekirdek çalan çocuklar hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.