Esas No: 2021/10111
Karar No: 2022/4300
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10111 Esas 2022/4300 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı yasaya muhalefetten verilen cezaya ilişkin temyiz başvurusunu inceledi. İlk olarak, nakil aracının iadesine ilişkin temyiz talebi reddedildi ve yerel mahkeme kararı onaylandı. Ancak sanıkla ilgili verilen hükümle ilgili olarak yapılan incelemeler sonucunda, savunma alınmadan yazılı şekilde beraat kararı verilmesi hatalı bulundu. Ayrıca, suç tarihine göre yasal düzenlemelerin dikkate alınması gerektiği vurgulandı. 6455, 6545 ve 7242 sayılı yasaların da bu durumda değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, 5607 sayılı yasanın 3/11. maddesi kapsamında kalan eylemlerin cezasında da indirime gidilmesi gerektiği ifade edildi. Özetle, karar bozuldu ve hükümler yeniden düzenlenmesi için yerel mahkemeye gönderildi.
Kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Yasa, 3/11, 3/5, 3/10, 3/22
- 6455 sayılı Yasa
- 6545 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa, 61. madde, 62. madde, 5/2. madde, geçici 12. madde 2. fıkra
- 5237 sayılı TCK, 7. madde
- 5271 sayılı CMK, 193. madde
- 1412 sayılı CMUK, 321. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere, nakil aracın müsadere talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I.Katılan ... İdaresi vekilinin nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II.Sanıklar hakkındaki hükümlere yönelik katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
1-Sanık ... yönüyle yapılan incelemede; mahkemeye gelmemiş olan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve ancak derhal beraat kararı verilebilecek hallerde sınırlı olarak uygulama yeri bulunan 5271 sayılı CMK'nun 193. maddesinin söz konusu olayda uygulamasının mümkün bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ve özel dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, CMK'nun 147 ve devamı maddeleri uyarınca sanığın savunması alınıp sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, savunma alınmadan mevcut kanıtlar tartışılarak, delil takdirine girilmek suretiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2-Sanık ... yönüyle yapılan incelemede; suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5 madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra, 3/10.madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2.maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.