11. Hukuk Dairesi 2020/4860 E. , 2020/5970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 08.03.2017 tarih ve 2014/271 E- 2017/55 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nce verilen 03.01.2019 tarih ve 2017/1775 E- 2019/8 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.12.2020 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ...ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin iş yeri satış sözleşmesinde belirtildiği üzere takip dayanağı teminat çekini aldığını, çekin, iş yerinin süresinde ve eksiksiz tesliminin teminatı olduğunu, davalının iş yerini süresinde teslim etmediği gibi, iş yerinde eksik işlerinde bulunduğunu bildirerek, takibe yönelik haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çekin zamanaşımına uğradığını, çekin bankaya ibraz edilmediğini ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla tahsil edilmediğini, çekte vade bulunmadığını, çekin kambiyo senedi olarak takibi mümkünken davacı tarafça bu yola gidilmediğini, çekin taşınmaz hisse tapusunun müvekkiline devrinin teminatı olarak verildiğini, teminat çekinin tapunun verilmesiyle iade edilmesi gerekirken kaybolduğu gerekçesiyle iade edilmediğini, davacının alakasız bir illiyet bağı kurmaya çalıştığını, alacağa ilişkin sebep sonuç ilişkisinin kurulamayacağını, icra inkar tazminatı talebine de itiraz ettiklerini, ispat yükünün davacı da olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere göre, Dibekoğlu İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti. ile alıcısı ... olan işyeri satış sözleşmesi dolayısıyla davacı alıcı ..."e teminat verildiği, BK"nun 237. maddesine göre taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesinin şart olduğu, davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan iş yeri satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığına, bu sebeple de resmi şekilde yapılmayan işyeri satış sözleşmesinin geçerli bir satış sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, geçerli olarak akdedilmeyen adi şekilde yapılan gayrimenkul satış sözleşmesine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta ilişkin hükümlerin de geçersiz olduğu, davacı ve dava dışı 3. kişi arasında akdedilen işyeri satış sözleşmesinin geçerli ve resmi şekilde yapılan bir sözleşme olmadığı ve davalı tarafça keşide edilen çekin satış sözleşmesinin teminatı olduğu ve bu teminatın geçersiz bir sözleşme dolayısıyla verildiği, davalı tarafından geçersiz sözleşme dolayısıyla keşide edilen teminat çekinin de geçersiz olacağı, bu sebeple davacının geçersiz sözleşmeye istinaden teminat niteliğinde olan çek bedelini isteyemeyeceği gerekçesiye davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, taraflar arasında iş yeri satış sözleşmesi kapsamında teminat olarak takibe ve davaya konu çekin düzenlendiği, sözleşmede iş yerinin 30.10.2010 tarihinde teslim edileceği, teslimin temini içinde 20.10.2010 tarihli 250.000,00 TL bedelli, ...no"lu TC Ziraat Bankası çekinin verileceği ve işyerinde yapılması gereken imalatlar tafsilatlı olarak düzenlendiği ayrıca, kat irtifaklı taşınmazın tesliminin de taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın devrinin 03.09.2010 tarihinde resmi olarak gerçekleştirildiği, sözleşme kapsamında taahhüt edilen imalatların neredeyse tamamının eksik bırakıldığı, bilirkişi raporuyla eksik imalatların bedelinin toplamı 197.646,60 TL olarak belirlendiği, ancak davacının talebi asıl alacak yönünden 184.981,71 TL olup taleple bağlı kalınarak, icra takibinden önce temerrüt gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi"nce verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve özellikle davalının dava dışı satıcı firmanın umumi vekili ve ticari mümessili olarak şahsi çekini davacıya vererek davacı nezdinde satışa konu taşınmazın teslim edileceğine ilişkin güven uyandırdığı, bu bakımdan eksik teslimin giderilmesinden şahsen sorumlu olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 9.477,07 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.