9. Ceza Dairesi 2015/831 E. , 2016/258 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet,
2- Sanık ... hakkında
a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet
b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen karara yönelik incelemede,
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, inceleme yapılmasına yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine,
2- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede,
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik incelemeye gelince;
Anayasanın 40/2, CMK"nın 34/2, 232/6. maddelerine göre hüküm fıkrasında, verilen karara karşı kanun yollarına başvurma olanağı bulunup bulunmadığının ve başvurma olanağı var ise süresi, mercii ve şekillerinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekirken, atılı suçtan cezaevinde tutuklu bulunan sanığın yüzüne karşı verilen kararda CMK"nın 263. maddesi gereğince duruşma sonunda zabıt katibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceği belirtilmediğinden kanun yoluna başvuru yöntemi hususunda tereddüt oluştuğu ve sanık ..." in temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;
Tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunan sanığın mükerrirliğe esas kabul edilen mahkumiyetlerinden ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/61 esas 2012/163 karar, 2012/107 esas- 2012/164 karar, 2012/63 esas - 2012/230 karar sayılı ilamlardaki suçları yaş küçüklüğü nedeniyle TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/189 esas 2012/134 karar, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/758 esas - 2012/7 karar, 2012/91 esas - 2012/337 karar sayılı ilamların 1412 sayılı CMUK 305/2. maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin adli para cezası olmaları nedeniyle tekerrüre esas alınamayacaklarının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün tekerrüre ilişkin 1. fıkrasının 7. paragrafından "... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/758 esas, 2012/7 karar; ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/91 esas, 2012/337 karar, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/189 esas 2012/134 karar, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/61 esas 2012/163 karar, yine aynı mahkemenin 2012/107 esas 2012/164 karar, yine aynı mahkemenin 2012/63 esas 2012/230" ibareleri çıkartılarak, yerine ""... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02.05.2012 tarih, 2012/380 esas, 2013/167 karar sayılı 11.06.2013 tarihinde hırsızlık suçundan kesinleşen ilamı" ibaresinin eklenmesi ve sanığın CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca tekerrürde kazanılmış hakkı saklı tutulmak suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.