4. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4987 Karar No: 2018/22244 Karar Tarihi: 20.12.2018
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/4987 Esas 2018/22244 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2018/4987 E. , 2018/22244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit HÜKÜMYET : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosya içerisinde bulunan sanık ...’e ait adli hekim raporundan, sanığın basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, ancak bu konuda dava açılmadığının anlaşılması karşısında bahse konu yaralama eylemiyle ilgili mahallinde ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulabileceği değerlendirilmiştir. Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak 1-a) Sanık ...’ın tehdit eylemi açısından; iddianame içeriği, katılan ...’in iddiası ve yerel Mahkemenin kabulüne göre, sanık ...’ın katılan ...’e söylediği kabul edilen “devlet sana tarlayı verse ben vermeyeceğim” şeklindeki sözlerin tehdit suçunun unsurlarını oluşturmaması karşısında sanık hakkında tehdit suçundan yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması, b) Her iki sanığın tehdit eylemleri açısından;sanıkların aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi, olay yeri tesbit tutanağında, sanıkların tehdit eyleminden bahsedilmemesi, duruşmada tanık olarak dinlenen tutanak mümzisi tanık Abdullah’ın ve tanık Fahrettin’in aşamalarda, tehdit sözünü duymadığını beyan etmesi karşısında; sanıkların tehdit suçunu işlediğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılıp açıklanmadan haklarında atılı suçlardan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Sanıkların eylemlerinin TCK’nın 106/1-1.cümle kapsamındaki tehdit suçu olarak kabul edilmesi halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki ./.. -2-
durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 3-Kabule göre de; sanıkların arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışmada birbirlerine yönelik tehditte bulunduklarının kabul edilmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sanıklar hakkında TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4-Sanık ...’in adli sicil kaydındaki 1993 kesinleşme tarihli sabıka ilamının silinme koşullarının oluştuğunun anlaşılması karşısında, daha önce ceza almış olduğu buna rağmen suç işlediği bu itibarla suç işlemekten pişmanlık duymadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle sanık hakkında CMK’nın 231/5 maddesinin uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, (1-a,b,3,4) numaralı bozma nedenleri hariç diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.