3. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/20972 Karar No: 2012/25708 Karar Tarihi: 13.12.2012
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/20972 Esas 2012/25708 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3. maddesinde tüketici tanımlanarak, hazır mal veya hizmeti alarak günlük yaşamında kullanan kişilerin korunduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, istisna sözleşmelerinden kaynaklanan ilişkilerin bu kanunun hükümlerinin uygulanmasına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu karar örneğinde, araç motor bloğunun tedarikçi firma ile yetkili servis arasındaki sözleşme kapsamında olduğu gerekçesiyle tüketici mahkemesi yerine asliye hukuk mahkemesinde görülemeyeceği iddiası reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, 3. madde.
3. Hukuk Dairesi 2012/20972 E. , 2012/25708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla araca takılan numarasız motor bloğunun ayıpsız misli ile değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davacının, 2002 yılında araç motor bloğundaki arıza nedeniyle davalı ... Oto.Ltd.Şti."ne başvurduğunu, diğer davalı ... Ltd.Şti."den tedarik ettiği bir parçanın araca takıldığını, aracın bu haliyle kullanıldığını, ancak 2011 yılında araç muayenesi esnasında “motor bloğunda motor numarası görülmediğinden” tutanak düzenlendiğini, aracın bu şekilde tarafiğe çıkmasının mümkün olmadığını belirterek, “Numarasız ve mühürsüz ayıplı motor bloğunun ayıpsız misliyle değiştirilmesini” talep etmiştir. Mahkemece; davaya konu motor bloğunun 09/07/2002 tarihli fatura ile yetkili servis olan davalı ... tarafından davacının aracına takıldığı, motor bloğunun ... Otomotive, ... Ticaret tarafından 28/06/2002 tarihinde satıldığının anlaşıldığı, davalı ... Ticaret San. Ltd. Şti. vekilinin zamanaşımı itirazının yerinde görüldüğü gerekçe gösterilerek, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda; talep istisna sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde tüketici, "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, davada Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle yerel mahkemece görevsizlik kararı yerine esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.