9. Ceza Dairesi 2015/1333 E. , 2016/257 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 10 - 2010/246281
Mahkemesi : Kırıkkale Ağır Ceza
Tarihi : 07.04.2010
Numarası : 2009/61 - 2010/73
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Cumhuriyet savcısının temyizinin sanıklar N.. U.. ve R.. A.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından verilen beraat kararları ile A.. K.. hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen beraat kararına yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- Sanıklar M.. Ş.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan "mahkumiyet", sanıklar N.. U.. ve R.. A.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan "beraat" ve sanık A.. K.. hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan "beraat" hükümlerine yönelik incelemede,
Dairemizce dosyanın incelemesi sırasında temin edilen ve soruşturma aşamasında müdafi nezaretinde sanıklara okunan iletişimin tesbiti tutanaklarındaki konuşmaları yaptıklarını kabul eden sanıklar Nejmettin ve Ramazan"ın görüşmelerinde belirtilen maddeler ele geçirilemediğinden uyuşturucu madde olarak kabul edilemeyecekleri, sanık Nejmettin"in üzerinde ele geçen net 1,4 gramdan ibaret esrarı da kullanma amacı dışında başkaca bir amaçla bulundurduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve yeterli delil olmadığından ve ayrıca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan da hüküm kurulduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak eldilmemiştir.
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının sanık M.. Ş.. hakkındaki hükmün infazı aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanık M.. Ş.."in suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, sanıklar N.. U.., R.. A.. ve A.. K.."ın mahkumiyetlerine yeterli delil elde edilemediği kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık M.. Ş.. ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet ve beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar İ.. G.., C.. S.. ve M.. Ş.. hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemeye gelince;
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanıkların bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar İ.. G.. ve C.. S.. ile sanık M.. Ş.. ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.