Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/17284 Esas 2014/14424 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/17284
Karar No: 2014/14424
Karar Tarihi: 11.06.2014

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/17284 Esas 2014/14424 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiş ancak sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle hüküm açıklanmıştır. Kararda, TCK'nın 50/6 maddesindeki \"yaptırım\" ibaresinin \"tedbir\" olarak değiştirildiği ve hapis cezasının paraya çevrilmesinin seçenek tedbir niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, yargılama giderlerinin Devlet Hazinesine yüklenmesi gerektiği halde sanıktan tahsil edildiği için hüküm kanuna aykırı bulunmuştur. Karar, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuş ve hükmün düzeltilerek onanması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nn 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 50/3, 52/2-4, 50/6 ve CMK'nın 324/4, 322'dir.
12. Ceza Dairesi         2013/17284 E.  ,  2014/14424 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç :Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
    Hüküm :TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 50/3, 52/2-4, 50/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle duruşma açılarak açıklanmasına ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
    2- 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanunun 100. maddesiyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.”
    Şeklindeki cümle ile yargılama giderilerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada yargılama giderlerinin 7 TL olduğu ve CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 7. bendinin çıkarılmasına, hükmün 10. bendinde yer alan “sanıktan tahsili ile hazineye irad kaydına” ibaresinin çıkarılarak yerine “CMK"nın 324/4. maddesi gereğince hazine üzerinde bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.