1. Hukuk Dairesi 2016/18226 E. , 2020/1959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacı; paydaşı olduğu 5 parsel sayılı taşınmazın, ortaklığın giderilmesi davası sonunda verilen karara istinaden yapılan ihale sonucunda davalılar ... ve... adına tescil edildiğini, ortaklığın giderilmesi davasında kimlik bilgilerinin ve tebligat adresinin yanlış gösterilmesi nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, taşınmazın ihale alıcıları adına tescili işleminin yolsuz tescil niteliği kazandığını ileri sürerek, 177/532 payın iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., taşınmazı ihaleden aldıklarını, iyi niyetli olduklarını, kendilerine kusur yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlar; davalı ..., okuma yazma bilmediğini, posta memurunun tebligatların babasına ait olduğunu söylemesi nedeniyle, tebligatlara posta memuruna güvenerek imza attığını, kendi kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ise davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davasında tebligatların usulsüz yapıldığından yargılamanın yenilenmesi kararı verildiği ve satışa ilişkin önceki ilâmın iptal edildiği, davalılar adına tescile dayanak işlemin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tapu iptali ve tescil talebi kabul edildiğinden bedel talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... ‘ın yargılama aşamasında öldüğü, diğer davalılar yönünden şartları oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat telebinin reddine karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
K A R A R-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ortaklığın giderilmesi davasında tebligatların usulsüz yapıldığından yargılamanın yenilenmesi kararı verildiği ve taşınmazın satışına ilişkin önceki ilâmın iptal edildiği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bir kısım davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
Bir kısım davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 297/2. maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Öte yandan devletin sicil oluşturmadan kaynaklanan görevi ve kamu düzeniyle ilgili olduğundan re’sen gözetilmesi gerekmektedir.Somut olayda; çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazın 177/532 payının davacı ..., 178/532 payının davalı ..., kalan 177/532 payının ise dava dışı ... adına kayıtlı iken ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 26.12.1996 tarih ve 1996/606 E. 1996/1114 K.sayılı dosyası ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilerek kararın 14.03.1997 tarihinde kesinleştiği ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi satış memurluğunun 1997/15 E.satış dosyası ile Davalı ... ile davalı ...’e cebri ihale sonucunda satılarak taşınmazın ½ payının ..., kalan ½ payının da ... adına tescil edildiğine göre, davalılar adına kayıtlı bu paylar yönünden davacının cebri icra ile satılan payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. bendi, a fıkrasında yer alan “ ... mahallesi 2759 ada, 5 parsel sayılı taşınmazda davacı hissesine tekabül eden 177/532 payın iptali ile davacı adına tesciline,”, ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine “Dava konusu ... İlçesi, ... Mahallesi, 2759 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı ... ve davalı ... adlarına kayıtlı 1/2 ‘şer paylarından davacının cebri icra ile satılan 177/532 payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan payların davalılar ... ve ... üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına, bir kısım davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.