Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/8539 Esas 2018/85 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8539
Karar No: 2018/85
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/8539 Esas 2018/85 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/8539 E.  ,  2018/85 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının, asıl borç ve gecikme zammı ile birlikte bakiye 29.994,70 TL aidat borcunu ödememesi üzerine, aleyhinde başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife borcu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının 3.351,00 TL asıl aidat ve 13.890,71 TL işlemiş faiz borcu olmak üzere takip tarihi itibariyle davacı kooperatife toplam 17.241,70 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile bu miktar üzerinden takibini devamına dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 26.02.2014 tarih 2013/9517 E., 2014/1370 K. sayılı ilamıyla, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren TBK’nın 120. maddesi hükmü uyarınca, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı bakımından bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği belirtilerek, davalı yararına bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 3.351,00 TL asıl alacak, takip tarihine kadar işlemiş faizi 5.772,24 TL olmak üzere toplam 9.123,24 TL üzerinden takibin aynen devamına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Takip talepnamesinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren %60 oranında faiz uygulanması talep edilmiş olup, mahkemenin 26.12.2015 tarihli ilk kararının 1. bendinde "icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğinin icra safhasında gözönünde bulundurulmasına" karar verilmiştir. İlk kararın bu kısmı temyiz edilmeksizin davalı yararına kesinleşmiştir. Mahkemece, bu husus gözetilerek, takibin, asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmesi gerekirken, aynen devamına karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın
    giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün 1. bendinde yer alan "aynen devamına" ibaresinin çıkarılmasına, yerine "asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına" ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.