Esas No: 2021/12977
Karar No: 2022/797
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/12977 Esas 2022/797 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen davanın sonucunda, davacının taleplerinin kısmen kabul edildiği belirtiliyor. Davacı, taşınmazlar hakkındaki tespitlerin yanlış yapıldığını savunarak, itiraz etmiş. Mahkeme ise dava konusu taşınmazların öncesinde tarafların kök murisi arasında geçerli bir taksim yapılmadığını ve payların doğru belirlenmediğini belirtmiş. Bu nedenle, mahallinde yeniden keşif icra edilerek, taşınmaz başında mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının dinlenmesi gerektiği kararına varılmış ve hüküm bozulmuştur. 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... ve davalı ... mirasçılarından ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., ... ili ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro sırasında 166 ada 199 parsel sayısıyla tespit gören taşınmazın kendisi ve kardeşleri adına tespit edilen 166 ada 203 parsel sayılı taşınmazın devamı olmasına rağmen ayrı bir parsel numarası ile davalı ... ve ... adına tespitinin yapıldığını; 165 ada 51 parsel sayılı taşınmaza da davalılar ... ve ... ile birlikte müşterek malik oldukları halde tespitin sadece davalı ... ve ... adına yapıldığını; 165 ada 201 parsel sayılı taşınmazın ise yaklaşık 400,00 m2’lik bölümünün kendileri adına tespit gören 166 ada 203 parsele ait olduğunu; 166 ada 202 parsel sayılı taşınmaz ile kendileri adına tespit gören 166 ada 203 parsel arasında bir aracın geçebileceği kadar yol olduğunu, ancak tespitte bu yolun 166 ada 202 parsel içerisinde yazıldığını ve kendisi ile kardeşleri adına tespit gören 166 ada 203 parsel sayılı taşınmazın kardeşleri ile aralarında ifraz edilerek tespitini talep ettikleri halde ifraz edilmeden tespitin yapıldığına belirterek, 166 ada 199 parselin kadastro tespitinin iptali ile kendi adlarına yazılmasına, 166 ada 51 parselin müşterek yazılmasına, 166 ada 201 ve 202 parseldeki sınır bozulmalarının düzeltilmesine ve 166 ada 203 parselin de kardeşleri ile ifrazlı olarak yazılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmış; yargılama sırasında 166 ada 201 parsele yönelik talebinden feragat etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan 166 ada 199 ve 165 ada 51 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, buna göre; 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmaz toplam 3 pay kabul edilerek; 1 payın davacı ... oğlu ..., 1 payın mirasçı (davalı) ... oğlu ... adına 1 payın mirasçı (davalı) ... oğlu ... adına tespiti ile tapuya kayıt ve tesciline, 165 ada 51 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, taşınmaz toplam 1920 pay kabul edilerek; (ölü ...'ün 1/2 hissesine tekabul eden 960 pay kabul edilerek) 320 payın davacı ... oğlu ... adına, 320 payın mirasçı (davalı) ... oğlu ... adına, 320 payın mirasçı (davalı) ... oğlu ... adına, (ölü ...'ün 1/2 hissesine tekabul eden 960 pay kabul edilerek) 480 payın davalı ... oğlu ... adına,120 payın dahili davalı ... eşi ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... adına, 45 payın dahili davalı ... evladı ... ... adına tespiti ile tapuya kayıt ve tesciline; 166 ada 201 parsel bulunan 166 ada 202 parsel ve 166 ada 203 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın esastan reddine, buna göre; 166 ada 201 parsel, 166 ada 202 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline ve 166 ada 203 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon tutanağındaki gibi tespiti ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... mirasçılarından Yüksel ve ... vekili tarafından 166 ada 199 parselin yalnızca davacılar adına kaydedilmesinin hatalı olduğu iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların öncesinde tarafların kök murisi ... ...'e ait olduğu, muris ... ... hayatta iken dava konusu ... ili ... ilçesi ... Köyünde bulunan 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazı oğlu ...'e temlik ederek zilyetliğini devrettiği, muris ... ... hayatta iken dahi bu parseli oğlu ...'ün kullandığı, bu parselin malikinin ... olarak köylülerce bilindiği, bu parselde ...'ün babasından gelen hakkının bulunmadığı gerekçesiyla taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru olmamıştır. Şöyle ki; kural olarak keşif esnasında yer göstermek suretiyle bilgi ve görgüsüne başvurulması gereken davacı tanıkları usule aykırı olarak 02.07.2014 tarihli yargılama oturumunda dinlenilmiş ve tanıkların beyanları arasında taşınmazların mevkileri hususunda çelişki oluştuğundan yeniden beyanları alınmış ise de anılan husus açıklığa kavuşturulamamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, mahallinde yeniden keşif icra edilerek, mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının taşınmaz başında dinlenilmesi suretiyle, çekişme ve temyiz konusu 166 ada 199 parselin davacıların yakın murisi ...'e sağlığında kök muris ... ... tarafından temliken verilip verilmediği hususu şüpheden uzak bir biçimde belirlenmeli; anılan taşınmaz davacıların yakın murisine temliken verilmemiş ise kök muris ... mirasçıları arasında geçerli bir taksim yapılıp yapılmadığı; taşınmazın, davacıların yakın murisi ...'ya temliken verildiği hususunun kanıtlanması durumunda ise, ... mirasçıları arasında geçerli bir taksimin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmalı ve bundan sonra; davanın, elbirliği malikleri arasında görüldüğü, davacının dışında harcını yatırmak sureti ile usulüne uygun dava açmayan diğer mirasçılar adına pay verilmesinin doğru olmadığı da gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
07.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi .
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.