Esas No: 2020/5313
Karar No: 2021/1212
Karar Tarihi: 10.03.2021
Danıştay 12. Daire 2020/5313 Esas 2021/1212 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5313
Karar No : 2021/1212
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk Silahlı Kuvvetlerinde piyade albay rütbesiyle görev yapmakta iken, 04/08/2007 tarihinde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı gereğince disiplinsizlik sebebiyle re'sen emekliye sevk edilen davacı tarafından, 10/03/2011 tarih ve 6191 sayılı Kanun’la 926 sayılı Kanun’a eklenen geçici 32. madde ile getirilen haklardan yararlandırılması talebiyle 23/03/2011 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun 05/07/2011 tarihli işlem ile reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle açılan ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedilen davanın, 7103 sayılı Kanun'un 23. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na eklenen geçici 9. madde doğrultusunda yargılamanın yenilenmesi yoluyla incelenerek, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, olayda her ne kadar davacının kürtçülük ve bölücülük propagandası yaptığı, bu konulara yönelik fikir ve düşüncelerini subay ve astsubayların bulunduğu ortamda dile getirdiği, siyasi parti bürosunu ziyaret ettiği, ziyareti esnasında siyasi içerikli konuşma yaptığı gözetilerek disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına karar verildiğinden bahisle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 32. maddesinden yararlandırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de; her şeyden önce davacının odasında sarf ettiği sözler nedeniyle sakıncalı/bölücü personel kategorisine ayrıldığı ve bu kapsamda takibe tâbi tutulduğu; 2002 yılından 2007 yılına kadar bölücülük yaptığına ilişkin veya sakıncalı personel kapsamına alınmasına neden olan söylemlerinin ötesinde, bölücülük söylem ve faaliyetlerinde bulunduğuna ilişkin herhangi bir somut tespitin bulunmadığı, sicil amirleri tarafından ilişiğinin kesilmesine ilişkin teklif getirilmesinin sebebinin de … Partisi Bürosunu ziyaret ettiğine ve konuşma yapması, bunun üzerine hakkında 20-21/03/2007 tarihli Sakıncalı/Şüpheli Personel Kanaat Raporu düzenlenmesi üzerine 21/05/2007 tarihli Subay Sicil Belgesinin üç sicil amiri tarafından "Subay Sicil Yönetmeliğinin 91/f.maddesi gereğince; tutum ve davranışları ile yasadışı, siyasi, yıkıcı, bölücü, irticai ve ideolojik görüşleri benimsediği, bu gibi faaliyetlerde bulunduğu veya karıştığı anlaşıldığından Türk Silahlı Kuvvetlerinde kalmasının uygun olmadığına" ilişkin menfi kanaat bildirildiği ve davacının ilişiğinin kesildiği anlaşıldığı, davacı tarafından söz konusu parti bürosuna arkadaşını ziyaret için uğrayıp çay içtikten sonra oradan ayrıldığının kabul edildiği, ancak bunun ötesinde siyasi faaliyette bulunduğuna veya siyasi konuşmalar yaptığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin ortaya konulmadığı; bu durumda, davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmakta iken çalışma odasında diğer görevli personelle yaptığı konuşmanın sakıncalı/bölücü personel kategorisine alınmasına sebebiyet verdiği, bunun sebebinin çalışma odasında sarfettiği sözlere ilişkin 2002 yılında odasında bulunan personel tarafından tutulan tutanaktan kaynaklandığı, bunun ötesinde sakıncalı/bölücü personel olduğuna ve bu kapsamdaki fikir ve düşüncelerinin devam ettiğine ilişkin başkaca herhangi bir bilgi, belge ve somut tespitin bulunmadığı, sakıncalı personel kategorisine alınmasından Yüksek Askeri Şura kararı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına karar verildiği döneme kadar bu yönde bir faaliyetinin somut olarak tespit edilemediği; yine, 2006 yılı Aralık ayı içerisinde Güzelbahçe İşçi Partisi Bürosunu ziyarette bulunduğuna ve siyasi parti temsilcileri ile yakın ilişkiler kurduğuna ilişkin iddialara bakıldığında, davacı tarafından bu ziyaretin yapıldığı kabul edilmekle beraber, bunun sebebinin o dönem alt komşusu olan emekli astsubay arkadaşı ile yakın komşuluk ve arkadaşlık ilişkisinin olduğu, arkadaşının yine o dönemde legal siyasi parti olan … Partisi ile ilişkisinin bulunduğu, davacının ziyaretinin arkadaşlık ilişkisi kapsamında bir defa parti bürosunda çay içmekle sınırlı olduğunun ifade edildiği, bunun haricinde siyasi parti faaliyetlerine katıldığına ya da siyasi görüşmelerde ve konuşmalarda bulunduğuna ilişkin herhangi bir somut tespitin bulunmadığı gibi idarece de ortaya konulmadığı, ayrıca, bu fiilin tek başına Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının 926 sayılı Kanun'un 32. maddesinde yer alan haklardan yararlandırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 926 sayılı Kanun’un geçici 32. maddesinde, başvurusu kabul edilenlere ilişkin yapılacak ödemelerde, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiklerinin kesildiği tarihten, aynı neşetli emsali subay (general olanlar hariç) veya astsubayın (subay olanlar hariç) sınıf, rütbe ve kıdemi üzerinden Bakanlıklarına müracaat ettikleri tarihteki katsayının hesaplamada esas alınacağının hükme bağlandığı, tesis edilen işlemin tüm yönleriyle hukuka uygun olduğu, aleyhe yargı harcına hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdare Mahkemesi kararının, usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.