13. Hukuk Dairesi 2013/13171 E. , 2013/25159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan bir yatak odası takımı aldığını, ancak takımın sürgülü kapağında, aynasında, mobilya boyasında ve yatak başlığındaki zincirlerinde hata olması nedeni ile ayıplı mal niteliğinde olduğunu, takımın davalılara iadesi ile ödediği 2.600,00 TL nin faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, teslimden yaklaşık 3 yıl sonra dava açıldığını ve takımın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı taraftan satın alınan yatak odası takımındaki ayıp nedeni ile bedel iadesi isteğine ilişkindir. Davacı satın alınan mobilyanın ayıplı teslim edildiğini ileri sürmüş, davalılar ise ayıbın mevcut olmadığını, ihbar sürelerine uyulmadığını, kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur. Mahkemece, yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında, davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
4077 sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya
ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanununun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz.
Davacının gerek açık ve gerekse gizli ayıp yönünden süresi içerisinde ihbarda bulunup bulunmadığı, 4077 sayılı yasanın 4. maddesi hükmü ve BK. 198 maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle incelenmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ileri sürülen ayıpların mahiyeti yönünde değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak ...; talebe konu mobilyadaki ayıpların hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp olduğu tespit edilerek açık ayıplar yönünden teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde, gizli ayıplar yönünden ise derhal ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirilmediği saptanmalı, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir iken Mahkemenin değinilen bu yönleri göz ardı ederek eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.