MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 35/2, 62, 52/1, 61/8,50/1-a maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın kendisini katılana “emniyet istihbarat görevlisi” olarak tanıtarak temyiz dışı diğer sanıklar ile ellerinde katılanın bir takım gizli bilgilerini bulundurdukları ve bunları yok etme, katılanı görevinde terfi ettirme karşılığında bağış adı altında para talep ettiği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; katılanı telefonla arayan sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıttığının iddia edilmesi karşısında, sanığa isnat edilen eylemin, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1 maddesine eklenen (l) bendinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.