Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/772
Karar No: 2021/1196
Karar Tarihi: 21.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/772 Esas 2021/1196 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

...

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI ....
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2021

Davacı tarafından açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ülke çapında kadın giyim ve ev aksesuarları sektöründe faaliyet gösteren bir firma olan müvekkili şirketin, ticari defterlerini usulüne uygun ve yasanın gerektirdiği şekilde e-defter yöntemi ile bilgisayar sistemine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki muhasebe biriminde kaydetmekte olduğunu, müvekkili şirketin, geçtiğimiz günlerde e-defter ve beratların bulunduğu muhasebe bilgisayarını açmaya çalıştığını ancak bilgisayar sistemine erişim sağlanamadığını, durumun bildirildiği .... müvekkilinin “...., müvekkili şirketin kurumun yönlendirmesi ile adı geçen laboratuvara e-defter ve beratların kurtarılması talebi île başvurduğunu, ancak uzman laboratuvarın hard diskte bulunan verilerine 20/07/2020 tarihinde fidye virüsü, crptolocker dosya şifreleme ve korsan saldırı düzenlenmesi neticesinde, 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak,Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının zarar gördüğüne; tüm veri kurtarma metodları denendiği halde kurtarılmasının mümkün olmadığına ilişkin rapor tanzim ettiğini, müvekkilin birtakım yaptırımlarla karşı karşıya bırakılması ihtimali söz konusu olduğunu, yaşanan durum neticesinde müvekkilinin zarar gördüğünü ve devam eden süreçte de bu zararın neticelerinin olacağını, söz konusu olay nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına ...... soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirketin aktif olarak ticaret yaptığından davaya konu evrakları devletin ilgili kuramlarına ibraz etme yükümlülüğü olduğunu ileri sürerek beyan ederek, müvekkilinin 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının ve geçmiş yıllara ait tüm defter vs. belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtların (e-defter kayıtları ve beratlarının) zayi olduğunun tespitine ve zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin (TTK m. 82/5,7) işbu davada alınan 27/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu ......mali verilere ilişkin dosyaların neden silindiğinin tespit edilemediği, bilgi işlem yöneticilerinin yedek almadıkları, Entegratör kuruluşlardan bir yedekleme hizmetinin alınmaması sebebiyle de elektronik kayıtların yerine koyulmasının mümkün olamayacağı, tüm kayıtlara, olay günlüklerine, dışarıdan gelen bağlantı isteklerine bakıldığında zararlı yazılım, şifreleme yazılımı, fidye saldırısı tespit edilemediği, olayın hangi tarihte başladığı, ne kadar sürdüğü ve ne zaman sonuçlandığının tespit edilemediği, adli bilişim teknikleri ve veri kurtarma yöntemleriyle geri getirilen dosyaların veri bütünlüğünün bozulmuş olması sebebiyle kullanılabilir olmadıkları, bu sebeple davacı firma elektronik belge ve beratlarına adli bilişim yöntemleriyle ulaşılamaması sebebiyle zayi oldukları, tüm kayıtlara, olay günlüklerine, dışarıdan gelen bağlantı isteklerine bakıldığında davacı firmaya atfedilecek bir ihmal ve kusurun tespit edilemediğinin belirtildiği, davacı şirketin, defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermediği, kayıtların özenle korunması ve saklanması gerektiği, 3 Sıra No'lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1-e maddesinde öngörülen yükümlülüğü yerine getirmediği, e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının muhafazası hususunda özel entegratör bir firmadan destek almadığı, kayıtlarla ilgili dışarıdan bir siber saldırı da söz konusu olmadığı anlaşıldığı, davacı şirketin kayıtların zarar gördüğünü...... tarihli rapor ile öğrenildiği, zira soruşturma dosyasında bulunan şikayet dilekçesinden de 05/09/2020 tarihinde kayıtların zarar gördüğünün öğrenildiği, verilerin kaybolmasının öğrenildiği tarihi takiben TTK nın 82/7 maddesi uyarınca davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın süre yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ...’nca müvekkilinin yönlendirildiği “... Laboratuvarı" tarafından düzenlenen ve ilk derece mahkemesince hak düşürücü sürenin belirlenmesinde esas alınan 05.09.2020 tarihli raporun müvekkiline rapor tarihinde tebliğ edilmediğini, müvekkili şirket yetkilisinin söz konusu raporu bizzat gidip 11.09.2020 tarihinde raporu düzenleyen kurumdan elden aldığını, müvekkili şirketin rapor içeriğini öğrenme tarihinin 11.09.2020 tarihi olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği üzere kayıtların tutulduğu bilgisayara fidye saldırısının gerçekleşmiş olup kayıtlara geri ulaşılabilmesi için 1000 $ teklif edildiğini, bu hususa ilişkin mail kayıtlarının ekte ibraz edildiğini, nitekim alınan 25.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda da tüm kayıtlara, olay günlüklerine, dışarıdan gelen bağlantı isteklerine bakıldığında müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığının belirtildiğini, müvekkilinin basiretli bir tacir gibi davrandığının kabulü ile dolayısıyla söz konusu e-defter ve beratlarının zayi olmasında hiçbir ihmal ve kusurunun olmadığının kabulü gerektiğini, kaldı ki TTK'nın 82/7. Maddesindeki 15 günlük sürenin hak düşürücü süre olmayıp düzenleyici süre olduğunun kabulü gerektiğini, ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, TTK'nın 82/7. Maddesi gereği zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
TTK nın 82/ 7 maddesinde; " Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. " hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafça, müvekkili şirketin 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının bulunduğu şirket muhasebe birimindeki bilgisayara erişim sağlanamaması üzerine başvuruda bulunulan ... tarafından yönlendirilen “... Laboratuvarı" tarafından düzenlenen 05.09.2020 tarihli raporda, müvekkili şirketin hard diskte bulunan verilerine 20/07/2020 tarihinde fidye virüsü, crptolocker dosya şifreleme ve korsan saldırı düzenlenmesi neticesinde, 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak,Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının zarar gördüğünün tüm veri kurtarma metodları denendiği halde kurtarılmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini belirterek talep olunan yıllara ait e-defter ve berat kayıtları hakkında zayi belgesi verilmesi istemiyle talepte bulunulmuş ise de, davacı vekilinin söz konusu olayla ilgili suç duyurusunda bulunduğu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na vermiş olduğu ve yukarıda belirtilen 05.09.2020 tarihli rapor içeriğine yer verildiği şikayet dilekçesinin tarihi olan 10.09.2020 tarihi itibarıyla en geç bu rapor içeriğinden haberdar olduğu anlaşılmış olmakla bu durumda davacı vekilinin söz konusu raporun 11.09.2020 tarihinde bizzat elden tebliğ alındığına dair iddiasına itibar edilemeyeceği, bu durumda dava tarihi 25.09.2020 tarihinde TTK'nın 82/7. maddesinde öngörülen 15 günlük hak düşürücü sürenin de dolmuş olduğunun kabulü gerekmiş, ilk derece mahkemesince hak düşürücü sürenin dolmuş olması sebebiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunda yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi