Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13697
Karar No: 2013/2777
Karar Tarihi: 26.02.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13697 Esas 2013/2777 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/13697 E.  ,  2013/2777 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili ve birleştirme kararı verilen dava davacısı ... vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2011 ve 05.05.2011 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl ve birleştirme kararı verilen davanın tazminat yönünden kabulüne dair verilen 19.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.02.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ..., 08.01.2008 birleşen dava da davacı ... ise 30.09.2005 tarihli Noterden düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmelerine dayanarak davalı ... tarafından satışı vaat edilen 662 ada 13 parsel sayılı taşınmazla ilgili davalı ... payının tescilini olmazsa rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini istemişler ve davacılar ayrıca verdikleri dilekçelerinde taşınmazın rayiç değerinin 90.568 TL olduğunu bildirmişlerdir.
    Davalı ... asıl davada, satış vaadi sözleşmesi bedelinin gerçeği yansıtmadığını, taşınmaz bedeli olarak 50.000 $ ödenmesi gerekirken 5.000 $ ödendiğini, bakiye bedelin ödenmesiyle tescile hak kazanacağını belirterek, davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada ise, takdiri mahkemeye bırakmıştır.
    Mahkemece, asıl ve birleştirilen davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, asıl ve birleştirilen davada davalının 90.568 TL tazminatın her bir davacıya ayrı ayrı ödemesine dair karar verilmiştir.
    Hükmü, birleşen davanın davacısı Uğur vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
    Somut olaya gelince; birleştirilen davada davacı ..."a 30.09.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalı ..."in malik olduğu 164 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tamamının satışı vaat edilmiştir. Sözleşme tarihinden sonra yapılan imar uygulamaları sonucu 662 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 15095/61751 payı davalı ... adına 25.03.2011 tarihinde tescil edilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında pay devrinin temlikini engelleyen bir kayıt bulunmamaktadır. Satış vaadi sözleşmesi yapıldığı tarihte müstakil bir parsel olarak davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz imar uygulamaları sonucu şuyulandırılmış, hisseli hale dönüştürülmüştür. Davacı ifrazen tescil talebinde bulunmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmaktadır. Mahkemece, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına paylı mülkiyet şeklinde tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ikinci kademe istemi olan tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ...’e verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi