Esas No: 2020/272
Karar No: 2021/1330
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/272 Esas 2021/1330 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI ...
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/12/2019 tarih ve ..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı gerçek kişinin “...” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak ... tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin oysa “.......şekil” ibareli markalarının benzer bulunduğunu, itirazlarına mesnet markalarının tanınmış olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, davalının kötü niyetli olduğunu, Ankara 3. FSHHM'nin ... esasında yapılan yargılama sonucu dava dışı kişiye ait "....... ibaresinin müvekkilinin markları ile benzer kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek ...'nın....sayılı kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacı tarafın itiraza mesnet markaları ile davalının başvuru konusu markası arasındaki tek ortak ibarenin “...” harfi olduğunu, bu ibarenin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, harf markalarının ayırt ediciliğinin daha baştan düşük olduğunu, kaldı ki dava konusu markanın sadece “...” ibaresinden oluşmadığını, bu nedenle markaların benzer bulunmadıklarını, tanınmışlık ve kötüniyet iddialarının da ispatlanmadığı, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu..... sayılı marka kapsamında yer alan tüm emtiaların, davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında yer alan emtialar ile aynı, aynı tür ya da benzer oldukları, bununla birlikte taraf markalarını meydana getiren işaretlerin, ilgili tüketici nezdinde, bütünsel açıdan bıraktıkları algıda, iltibasa neden olabilecek düzeyde bir benzerlik taşımadıkları, bu nedenle 6/1 maddesinin şartlarının oluşmadığı, davacı yanın “...” markasının 6/5 anlamında tanınmış marka statüsünde olan bir işaret olduğu, ancak salt “...” şekil markalarının aynı düzeyde tanınır olup olmadığı değerlendirmesi yapılmasını sağlayacak yeterli düzeyde delilin dosyada bulunmadığı, kaldı ki böyle bir tanınmışlıktan bahsedilse dahi bu tanınmışlığın “...” şekil markasının sahip olduğu görsel unsurlar ile sınırlı olması gerektiği, harf üzerinde inhisari bir hak elde etmesinin yerinde olmayacağı, davalı başvuru sahibinin kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, zira "..." harfinin taraf markalarında esas unsuru olarak yer aldığını, dava konusu markada "..." harfinin öne çıkarıldığını, müvekkilinin ayakkabı sektöründe "..." harfiyle özdeşletiğini bu itibarla bir ürün üzerinde "..." harfini gören tüketicinin aklına ilk müvekkili markasının geleceğini, davalının müvekkilinin markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla dava konusu başvuruyu kötüniyetli olarak yaptığını, Ankara 3. FSHHM'nin.... esas sayılı dava dosyasında mahkemece "..." ibaresinin müvekkilinin markları ile benzer kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini, taraf markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre "...." ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet ... şekil” ibareli markaları arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin .... sayılı ilamında da .... ibareli başvurunun davacının itirazına mesnet markaları ile benzer kabul edilmediği, işaretler arasında benzerlik bulunmadığından davacının itirazına mesnet markaların tanınmış olup olmamasının da varılan sonucu değiştirmeyeceği, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olduğunun da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.