13. Hukuk Dairesi 2016/19061 E. , 2019/9983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kullandığı taşıt kredisinin ödemelerinin yapılmaması nedeniyle hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılıp, kredi nedeniyle kaydına rehin şerhi işlenen ... plaka sayılı aracının trafikten men edildiğini, bilahare ödeme taahhütünde bulunup, bu kapsamda ödemeleri eksiksiz yaptığını, takip konusu aracının da kendisine teslim edildiğini, takipten kaynaklı hiçbir borcu kalmadığı halde davalı tarafın ödemeleri icra dosyasına bildirmediği gibi araç üzerindeki şerhi de kaldırmadığını, aynı takip dosyasında aracının trafikten tekraren menine sebebiyet verildiğini ileri sürerek; ... 18.İcra Müdürlüğü"nün 2013/10347 sayılı dosyası kapsamında hiçbir borcu olmadığının tespitine, %20"den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına ve araç kaydındaki rehnin terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka vekili, taahhüt kapsamında yapılan ödemelerin, başka kredi borçlarına mahsup edildiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dosya borcunun tamamının ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile taahhüt kapsamında ödenen 18.700,00 TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada taraflar arasındaki temel ilişki, kullanılan taşıt kredisinden kaynaklanmakta olup, kredi kullanan davacı tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esasının görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 319,35 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.