Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17767
Karar No: 2020/5872
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17767 Esas 2020/5872 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davasında verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tebligat Kanunu'nda yapılan değişiklik sonrası gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. İlk olarak, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz, öncelikle bilinen veya gösterilen son adresine normal bir şekilde tebligat yapılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. İkinci aşama, muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakı geri gönderilir ve daha sonrasında tebligat yapılması mümkündür. Bu hükümlere aykırı olarak yapılan tebligat usulsüzdür ve Anayasa'nın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Mahkeme kararında, davalılara yapılan tebligatın usulsüz olduğu belirtilmiş ve tapu kaydının da temini için dosyanın iadesine karar verilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/17767 E.  ,  2020/5872 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    A)Davalılardan ..."ya yapılan gerekçeli karar tebligatının yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak Tebligat Kanununun 21/1. maddesi uyarınca muhatabın adreste bulunmadığı gerekçesiyle kapısına haber kağıdı yapıştırılıp muhtara teslim edildiği, ancak Tebligat Kanununun 21/1. maddesi uyarınca yapılan tebligatın “Komşu ismi yazılmaksızın” tebliğ edildiği bu nedenle yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
    B)Öte yandan gerekçeli kararın davalılardan ..., ..., ..."ya bilinen en son adresine tebliğ edilmesi, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en  son  adresi  olarak kabul edilip tebligatın buraya yapılması gerektiği hükmü gözardı edilerek, adı geçen davalıya ilk seferde doğrudan Tebligat Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
    C)... hakkında Emniyet Müdürlüğüne yaptırılan araştırma sonucu tutulan tutanakta "... Mah. ... Cad. ... Dükkanları No:1 .../..." adresinde ikamet ettiğinin bildirildiği anlaşıldığından, gerekçeli kararın bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere,
    D)Dava konusu ... ili ... ilçesi ... Köyü 139 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dosya içerisinde rastlanılamadığından tapu kaydının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden temini ile temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 06.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi