Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6633 Esas 2016/3921 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 37. maddesi delaletiyle 158/1-f-son, 52/2, 53. maddeleri uyarınca 3"er yıl hapis ve 36.000,00"er TL adli para cezası ile sanıkların cezalandırılmasına,

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran Sanık ..."un duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ....ve ..."ın birlikte iş yaptıkları, olay tarihinde sanıklar .... ve...."ın ekonomik sıkıntı içinde olmaları nedeniyle sanık ... aracılığıyla 3000 TL vermek suretiyle iki adet Kapasite ....Tic. Ltd. Şti."ne ait 18.000 TL ve 25.000 TL bedelli çekleri piyasadan edindikleri, bu çekleri katılan ..."ın yetkilisi olduğu .... Ltd. Şti. İle aralarında geçen ticari ilişkide kullandıkları, daha sonra da katılandan aldıkları metal eşyaları piyasadaki hurdacılara ucuza sattıkları, böylece sanıkların banka veya kredi kurumlarını araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılıklık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda, atılı suçun gerçekleşmesi için sanıkların katılandan aldıkları mal karşılığı verdikleri çekin hukuken geçersiz olması gerektiği, somut olayda katılanın kendisine verilen çeklerin sahte olması nedeniyle emniyete başvurduğunu ifade ettiği, ancak 29.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda suça konu çekin tamamen gerçek olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu çekleri ciro eden cirantaların ve keşidecisi olan ....Ltd. Şti."nin suç tarihinde çek keşide etmeye yetkili olan şahsın tespit edilerek tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak beyanlarına başvurulması, suça konu çek üzerindeki imzaların aidiyeti hususun sorulması ve kendilerine ait olmadığını ifade ettikleri takdirde bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kabule göre de;
1- 5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması,
2-Sanıkların, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca TCK"nın 53 maddesi ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması hususu
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar.... ve .... müdafii ile sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.